13. Hukuk Dairesi 2018/2180 E. , 2020/5022 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı borçlunun sahibi olduğu ... Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi"ndeki iki adet dükkanın taksitleri için ... ... Bankası aracılığı ile kendisinin ödemede bulunduğunu, bu ödemenin vekaletsiz ... görme çerçevesinde gerçekleştirildiğini, yapılan ödeme tutarında davalı-borçlunun borcundan kurtulduğunu ve bu miktarda sebepsiz zenginleştiğini, bu borcunu davalının ödememesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, itiraz tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yasal mevzuat gereği % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, borcunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; sadece davacı tarafından ödeme yapılmış olmasının davacıyı alacaklı yapmaya yeterli olmadığı, davacının bu ödemeyi kendisini alacaklı hale getiren bir iç ilişkiye (örneğin borç verme borçtan kurtarma vb) dayandırması gerektiği, böyle bir ilişkinin varlığının da davacı tarafça iddia edilip, ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı, eldeki dava ile vekaletsiz ... görme hükümleri kapsamında davalı borçlunun sahibi olduğu ... Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi"ndeki iki adet dükkanın taksitleri için ... ... Bankası aracılığı ile kendisinin ödemede bulunduğunu belirterek ödeme yaptığı miktarın tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Her ne kadar mahkemece, davacının bu ödemeyi kendisini alacaklı hale getiren bir iç ilişkiye (örneğin borç verme borçtan kurtarma vb) dayandırması gerektiği, böyle bir ilişkinin varlığının da davacı tarafça iddia edilip ispatlanamadığı benimsenerek davanın reddine karar verilmiş ise de, somut olayda, davacı, davalının taşınmazları için birtakım ödemeler yaptığından bahisle, bunların tahsilini talep ettiğine ve ortada da o tarihte geçerli ve bu işe ilişkin bir vekaletname olmadığına göre, davada vekaletsiz ... görme hükümlerinin uygulanması gerekeceği açıktır. Türk Borçlar Kanunu"nun 529. maddesinde; ”... sahibi, işin kendi menfaatine yapılması halinde, işgörenin durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masrafları faiziyle ödemek ve gördüğü ... dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hakimin taktir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür. İşgören yapmış olduğu giderleri alamadığı taktirde, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ayırıp alma hakkına sahiptir.” düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda, davacı davalıya ait ... Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi"ndeki iki adet dükkanın taksitleri için kendisinin ödemede bulunduğunu belirterek ödeme yaptığına dair 05/05/2008 tarihli sunduğu belgede de ödeme olgusunu ispatlamış olmakla; davacının, davalının nam ve hesabına ödediği bu parayı geri alma hakkı olduğu gözetilerek bu miktar yönünden davanın kabulü gerekirken, aksine düşüncelerle açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.