Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10328 Esas 2018/5022 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10328
Karar No: 2018/5022
Karar Tarihi: 28.05.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10328 Esas 2018/5022 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, ticari ilişkiye dayandığı katılandan aldığı 800 TL bedelli bononun bedel hanesinde tahrifat yaparak 50.800 TL olarak değiştirdiği iddiasıyla resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum oldu. Ancak, mahkemece bononun yasal unsurları taşıyıp taşımadığı ve aldatma yeteneği bulunup bulunmadığı yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı ve taraflar arasındaki icra dosyasının incelenmediği gerekçesiyle, karar bozuldu. Sanığın eyleminin TCK'nın 211. maddesi kapsamında \"bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı amacıyla resmi belgede sahtecilik\" suçunu oluşturup oluşturmayacağı da tartışılması gerektiği belirtildi. Bozma kararı gerekçeli olarak, TCK'nın 53. maddesi uygulamasının Anayasa Mahkemesinin bir kararla yeniden değerlendirilmesi gerektiği ve hükmün bu sebeplerden dolayı bozulduğu belirtildi. Kanun maddeleri: TCK'nın 211 ve 53. maddesi, 5237 sayılı TCK ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2016/10328 E.  ,  2018/5022 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanığın, aralarındaki ticari ilişkiye istinaden katılandan aldığı suça konu 24.03.2010 keşide, 13.05.2010 vade tarihli “800 TL“ bedelli bononun bedel hanesinde tahrifat yapmak suretiyle “50.800 TL“ olarak değiştirerek icra takibine konu ettiğinden bahisle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; Mahkemece 27.04.2012 tarihli celsede Adli Emanetin 2010/70 sırasında kayıtlı bono aslı huzurda incelendiği halde, bononun yasal unsurları taşıyıp taşımadığı ve aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığı yönünden herhangi bir değerledirme yapılmaması, sanığın savunmasında bono üzerinde yapılan tahrifatın katılanın kendisine olan borcuna istinaden bilgi ve rızası dahilinde yapıldığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, sanık tarafından 23.01.2013 tarihli dilekçe ekinde birer sureti ibraz edilen SGK Kocatepe Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından düzenlenen 21.05.2010 ve 02.08.2010 tarihli idari para cezası tutanaklarından kaynaklanan cezaların hangi gerekçeyle kesildiği ve sanık tarafından ödenip ödenmediğinin araştırılmaması, sanık ve katılanın suça konu bonunun düzenlendiği esnada yanlarında ... isimli kişinin de bulunduğunu söylemelerine rağmen, bu şahsın mahkemece dinlenilmemiş olması, taraflar arasındaki icra dosyasının getirtilerek incelenmemesi karşısında, suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu"nda öngörülen bütün unsurlarını taşımasının gerekli olduğu ve belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu cihetle; suça konu bono aslı yeniden duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma yeteneğinin ne şekilde oluştuğunun karar yerinde tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması, ... isimli kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile mahkemeye celbi sağlandıktan sonra, sanık ve katılanın ifadeleri doğrultusunda tanık sıfatıyla beyanına başvurulması, bahse konu icra dosyası getirtilerek bir suretinin dosya arasına alınması; sübutu halinde sanığın eyleminin, TCK"nın 211. maddesi kapsamında "bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı amacıyla resmi belgede sahtecilik" suçunu oluşturup oluşturmayacağının da tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.