10. Ceza Dairesi 2019/1275 E. , 2019/3658 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, 26/03/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar ... ve ..."nin mahkûmiyetlerine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Osmaniye 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2014 tarihli ve 2014/337 esas, 2014/80 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 04/04/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
Sanıkların 23/06/2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle 26/06/2014 tarihli iddianameyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda Osmaniye 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2014 tarihli ve 2014/337 esas, 2014/80 sayılı kararıyla TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre; 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinin yeniden düzenlendiği, aynı maddenin 2. fıkrasında "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir...", 4. fıkrasında "a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır." ve 7. fıkrasında "Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir." şeklinde yer alan düzenlemelere göre, anılan Kanunun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen soruşturma sonucunda kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair karar verilerek, erteleme süresi zarfında anılan maddenin 4. fıkrasında belirtilen hallerden bir veya birkaçının ihlâl edilmesi durumunda ilgili hakkında kamu davasının açılmasının gerektiği, somut olayda sanıklar hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeden iddianame düzenlenerek kamu davası açıldığı, bu halde kamu davasının açılması bir şarta bağlanmış olduğundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesi 8. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Osmaniye 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2014 tarihli ve 2014/337 esas, 2014/80 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Hükümden önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesiyle değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesiyle eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi sanıklar lehine hükümler içermekte olup, öncelikle; 6545 sayılı Kanunun 68. maddesiyle değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanunun 85. maddesiyle eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından, sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış başka dava olup olmadığı, varsa sanıkların bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanıkların infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Sanıklar bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesiyle değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
b) Sanıklar bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan beraat kararı verilmiş ise, bu suç nedeniyle daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanıklar hakkında, hükümden önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesiyle değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
Karar verilmesi gerektiğinden, kanunda yer alan bu özel düzenlemedeki emredici hükümlere aykırı olarak karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu yönüyle ve değişik gerekçeyle yerindedir.
D) Karar:
Açıklanan nedenlere göre; sanıklar hakkında CMK’nın 231. maddesi gereğince genel hükümlere göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Osmaniye 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2014 tarihli ve 2014/337 esas, 2014/80 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 10.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.