16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4780 Karar No: 2018/407 Karar Tarihi: 31.01.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/4780 Esas 2018/407 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/4780 E. , 2018/407 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda ..., ..., ... adına kayıtlı bulunan eski 2002 parsel sayılı 354.991,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 156 ada 2 parsel numarasıyla ve 350.052,77 metrekare yüzölçümlü olarak; aynı kişiler adına tapuda kayıtlı bulunan eski 2004 parsel sayılı 61.331,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 156 ada 10 parsel numarasıyla ve 57.789,04 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacılar ..., ..., ..., uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait taşınmazların yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 156 ada 10 parsel sayılı taşınmazın yenileme kadastro tutanağında belirtilen miktarınca tapuya kayıt ve tesciline, 156 ada 2 nolu parsel yönünden ise ekli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.060,66 metrekarelik kısmın yoldan tefriki ile bu parsele eklenmesi gerektiği belirtilmiş olduğundan bu parsel yönünden mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştikten sonra dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verildikten sonra 18.01.2016 tarihli ek karar ile davanın reddine; çekişmeli eski 2002 parsel, yeni 156 ada 2 parsel sayılı taşınmazda ekli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2.060,66 metrekarelik kısım yönünden davanın açılmamış sayılmasına ve tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; ek karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar ..., ..., ... vekili Av. ... tarafından karar tarihinden sonra dosyaya sunulan 17.01.2018 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği anlaşılmaktadır. Hüküm kesinleşinceye kadar davadan feragat mümkün olduğuna ve feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına göre (6100 sayılı HMK"nın 310 ve 311. maddeleri ve 1086 sayılı HUMK"nın 95. maddesi) yerel mahkemece davacılar vekilinin feragate ilişkin beyanı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin feragati ile ilgili karar verilmek üzere hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 31.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.