Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/25089 Esas 2022/480 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı (mağdure ...'a yönelik)
HÜKÜM : Sanığın sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine dair Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14.02.2018 gün ve 2017/241 Esas, 2018/62 Karar sayılı hükmün kaldırılarak bu suçtan mahkumiyetine

Bölge Adliye Mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
5271 sayılı CMK'nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozma üzerine gerçekleştirilen yargılama neticesinde hükmün kaldırılarak sanığın sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, sanık müdafisinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmesine, 19.01.2022 tarihinde Başkan vekili ...'in karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Sanıkla mağdurenin öğretmen öğrenci ilişkisi içerisinde olmaları, bahsedilen eylemin sınıfta, tüm öğrencilerin olduğu bir ortamda gerçekleşmesi, eylemlerin bir kez öpme, bacağına dokunma şeklinde tarif edilmesi, eylemden sonra mağdurenin herhangi bir şikayetinin bulunmaması, aynı sınıfta olan ...'ün şikayeti üzerine mağdurenin de sanıktan şikayetçi olması gibi hususlar bir arada değerlendirildiğinde, sanığın eylemlerinin cinsel amaçla gerçekleştirdiği hususunda şüphe oluştuğu, mahkeme gerekçesinde cinsel amacın da tartışılmadığı anlaşıldığından hükmün yeterli gerekçe içermediği, bu nedenle CMK'nın 289. maddesi gereğince bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğunun eylemlerin sarkıntılık düzeyinde kaldığı gerekçesiyle yapmış olduğu onama kararına katılmamaktayım.