11. Hukuk Dairesi 2018/3330 E. , 2018/5209 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17.11.2015 tarih ve 2011/168-2015/795 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 18/11/2005 tarihinde müvekkilinin ......... şirket ortaklar kurulunca alınan karar gereğince ...... ilinde faaliyet göstermek amacıyla ...... İlinde şube açılmasına karar verildiğini, alınan karar uyarınca ...... Taştan"ın ...... Şubesinin her türlü yönetim ve işleyişinde kaynaklı zarardan sorumlu olacağının karara bağlandığını, ...... Taştan"ın ...... Şubesinde bulunan %40 hissesini 30/10/2006 tarihinde davalı ..."e devrettiğini, bu işlem sonucunda ......... Ortaklar Kurulunun 11/12/2006 tarihinde toplanarak ...... ilindeki şubesinde faaliyet gösteren ...... Taştan"ın azline ve yerine ..."in atanmasına karar verildiğini, böylece ...... ilinin yönetiminin ..."e geçtiğini, imzalanan protokoller gereği her ay gelirin %60"ını ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, buna rağmen davalı ..."in 30/05/2008 tarihinden 30/07/2009 tarihine kadar olan süreçte eğitici faaliyetler nedeni ile kursiyerlerden tahsil edilen ücretler ile .........nin istihdam edilmesinden dolayı elde edilen gelirden müvekkili şirkete ödemesi gereken ve belirtilen süreçte gelirin %60"ına tekabül eden 92.729,80 TL"yi ödenmediğini iddia ederek, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 92.729,80 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın talep ettiği 92.729,80 TL alacağın hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, aralarında yapılmış herhangi bir sözleşme söz konusu olmadığını, davacı şirketin yalnızca şubesinin işlerini takip etmesi için 11/12/2006 tarihinde tarafına yetki verildiğini, bu yetki dışında aralarında hiçbir hukuki bağ bulunmadığını, şirket ortaklarından hiçbirinin hissesini devralmadığını, her ne kadar %40 hisse aldığı belirtilmişse de böyle bir hisse devri söz konusu olmadığını, yalnızca şirket ortaklarından olan ...... Taştan"dan ......"daki şubenin gelirinin %40"ını 40.000,00 TL karşılığında satın alacak şekilde kendisi ile bir protokol yaptığını, bu protokolün şahsı ile ...... Taştan arasında yapıldığını, protokolün davacı şirket yönünden tarafına yüklediği bir sorumluluk bulunmadığını, ...... Taştan"ın davacı şirket ile imzaladığı protokollerin kendisini bağlamadığını, kaldı ki şahsının gelir tahsil etme yetkisi bulunmadığını, güvenlik sertifikaları imzalanmadan önce güvenlikçi adaylar tarafından şirket .........ine ödeme yapıldığını savunarak da......ın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının şubenin temsilciliğini üstlendiği, bu süre boyunca hiçbir işlem yapmadığı, bu nedenle vekaleti kötü ifa ettiğinin anlaşıldığı, davalının davacı şirket ile ............ Hizmetleri Ltd. Şti. adı altında ...... ilinde faaliyet göstermesi koşulu ile bir protokol imzalandığı ve davacı şirkete ödenmesi gereken %60 gelire tekabül eden 92.729,80 TL"nin ödenmediği, gönderilen ihtarnameye rağmen ödemede temerrüde düştüğü gerekçesiyle da......ın kabulü ile 92.729,80 TL" nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, da......ın açılış tarihi itibariyle yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK 17. maddesi uyarınca davacı şirketin .........inde açılmış olması nedeniyle yetkiye ilişkin itirazın yerinde olmamasına göre, davalı vekilinin aşağıda yazılı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Dava limited şirketi müdürünün sorumluluğuna ilişkindir. Mahkemece, davalının davacı şirketin ...... şubesinin tek yetkilisi ve müdürü olduğu ve şubenin elde ettiği geliri şirkete aktarmadığı gerekçesiyle sorumluluğuna karar verilmiştir. Dosyada mevcut 11.12.2006 tarihli ortaklar kurulu kararına göre, davalı 6762 s. TTK. 540/2 maddesi gereğince şube müdürü olarak atanmıştır. Aynı yasanın 541. maddesi uyarınca ""Şirket mukavelesi veya umumi heyet kararıyla şirketin idare ve temsili, ortak olmayan kimselere de bırakılabilir. Bu gibi kimselerin salahiyet ve mesuliyetleri hakkında ortak olan müdürlere ait hükümler tatbik olunur."" Mahkemece, TTK 556. maddesine atıfla 341. madde gereğince, davalı aleyhine dava açılması için ortaklar kurulunca karar alınıp alınmadığı hususu üzerinde durulup, şayet alınmamış ise bu konuda mehil verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiş, karar bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itrazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 12/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.