Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3521
Karar No: 2019/1844
Karar Tarihi: 20.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3521 Esas 2019/1844 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı firma, takibe konu senedin düzenlendiği tarihlerde davacı şirket ortakları olan kişilerin tek başına imza yetkisi olduğunu savunarak, davayı reddetti. Ancak, yapılan incelemeler sonucu, dava konusu senedin herhangi bir ürünün teslim edildiğine dair bir kayda rastlanmadığı, senetlerin kayıtlarına işlenmediği ve bononun veriliş sebebine yönelik herhangi bir delil sunulmadığı tespit edildi. Sonuç olarak, davacının borçlu olmadığının tespiti kabul edildi ve davacıya kötü niyet tazminatı verilmesine karar verildi. Mahkeme, davacının borçlu olmadığını yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini belirtti. Kanun maddeleri: Ticaret Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2017/3521 E.  ,  2019/1844 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili hakkında başlatılan takibe konu senedin, müvekkili şirketin ortağı olan aynı zamanda davalı şirketin SSK kayıtlarında işçisi ve davalı şirket ortaklarıyla akrabalığı olan ... tarafından müvekkil şirketi münferiden temsil yetkisinin sona ermesinden sonra, eski tarihli olarak düzenlenerek davalı şirkete verildiğini, müvekkil şirket ortağı tarafından davalı lehtar gösterilerek muvaazalı senet tanzim edildiğini belirterek müvekkilinin takibe konu 790.000 TL bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacı şirketten faturaya dayalı 1.212.382.86 TL alacağının olduğunu, takibe konu bononun düzenlendiği tarihte davacı şirket ortakları olan ... ve ..."in her birinin tek başına imza yetkisinin bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama toplanan delliler ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; dava konusu bononun davacı ve davalı şirketin defter ve belgelerine kayıtlı olmadığı davalının bononun elinde bulundurulmasına yönelik herhangi bir delil sunmadığı, ayrıca davacı şirketin ortağı ..."un takip konusu senedi kardeşlerinin ortağı ve sahibi bulunduğu takip alacaklısı olan davalı şirket lehine düzenlediği, yapılan icra takibinde, ..."un ödeme emrini icra dairesine giderek bizzat elden aldığı takibin kesinleşmesini sağladığı bu durumun danışıklı işlem niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06/04/2016 günlü ve 2015/10491 E.-2016/5962 K. sayılı ilamı ile “Kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalıdadır. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer. Senedin ihdas nedeni malen olarak belirtilmiş ise bu husus senedin verildiği anda malın teslim edildiğine karine teşkil eder. Bu durumda malın teslim edilmediğini dolayısıyla senedin bedelsiz olduğunu davacı usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır.Mahkemece açıklanan hususlar gözetilmeksizin ispat yükünün tayininde yanılgıya düşülerek davanın kabul edilmesi doğru olmayıp bu nedenle bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bonodaki malen kaydına ilişkin karineye hasren ispat yükünün davacıda olduğuna yönelik bozma gerekçesine uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma öncesinde alınan bilirkişi heyet raporunda belirtildiği üzere tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde bonoda bahsi geçen malen kaydında belirtilen herhangi bir ürünün teslim edildiğine dair bir kayda rastlanılmadığı, bononun gerek davacı gerekse davalı şirketin kayıtlarına işlenmediği, cari hesap ilişkisi sebebiyle davalı defterinde 160.000 TL, davacı defterinde 180.000 TL davalının alacaklı olduğunun tespit edildiği, bu alacaklara yönelik herhangi bir takas mahsup talebinde bulunulmadığı, davalının bononun veriliş sebebine yönelik herhangi bir delil sunmadığı, davacı şirketin ortağı ..."un takip konusu senedi kardeşlerinin ortağı ve sahibi bulunduğu takip alacaklısı şirket lehine düzenlediği, akabinde bononun icra takibine konu yapıldığı ve bizzat bu şahıs tarafından icra dairesine gidilerek elden tebellüğ edilerek takibin kesinleştirilmesinin sağlandığı, bu hususun da Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere danışıklı işlem niteliğinde olduğu gerekçeleriyle davanın ve davacının kötü niyet tazminatı isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de bozma gereği yerine getirilmemiştir. Davaya konu bono kambiyo senedi niteliğinde olup, davacının borçlu bulunmadığını yazılı delillerle ispatlaması gerekir. Burada ispat yükü önceki bozma ilamında belirtildiği üzere davacı takip borçlusundadır. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra davacıya senedin bedelsiz olduğu yönündeki delillerinin sorularak varsa bu delillerin de ibrazının sağlanarak oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bozma ilamına uyulmasına rağmen bozmanın gereği yerine getirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi