10. Ceza Dairesi 2019/1994 E. , 2019/3653 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, 29/04/2019 tarihli yazısı ile uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık ...’in mahkûmiyetine ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına dair Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/02/2013 tarihli ve 2012/278 esas, 2013/46 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 08/05/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
Sanığın 17/04/2012, 22/04/2012, 26/06/2012 ve 24/09/2012 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/02/2013 tarihli ve 2012/278 esas, 2013/46 sayılı kararıyla TCK"nın 188/3, 43/1, 31/2, 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 2 yıl 2 ay 7 gün hapis ve 40 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesince, suça sürüklenen çocuğun 17/04/2012, 22/04/2012, 26/06/2012 ve 24/09/2012 tarihlerinde gizli soruşturmacı olarak atanan kişiye uyuşturucu madde satmak suretiyle üzerine yüklenen suçu işlediği sabit görülerek 5237 sayılı Kanun"un 18/3. maddesine göre tayin edilen cezanın aynı Kanun"un 43/1. maddesi gereğince artırılması vihetine gidilmiş ise de Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/102016 tarihli ve 2016/9-994 esas, 2016/340 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, gizli soruşturmacıya yapılan satımın gerçek bir satım niteliğinde olmadığı, ancak "satmak için uyuşturucu madde bulundurmak " suçu yönünden bir delillendirme niteliğinde olduğu, temeldeki suç uyuşturucu satımı olmadığından müteakip satımların da bu satım için teselsül olarak kabul edilmesine imkan bulunmadığı, açıklanan sebeplerle suça sürüklenen çocuk hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/02/2013 tarihli ve 2012/278 esas, 2013/46 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Denizli 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 06/02/2012 tarihli ve 2012/2 sayılı kararıyla soruşturmada kolluk görevlilerinin “alıcı görevli” olarak görevlendirilmesi kararı uyarınca, alıcı görevlilerin 17/04/2012 tarihinde buluştuğu sanıktan para karşılığında esrar maddesi aldığı, ancak sanığı yakalama yoluna gitmediği, görevlilerin 22/04/2012, 26/06/2012 ve 24/09/2012 tarihinde de tekrar sanıkla buluşarak para karşılığında esrar maddesi alması şeklinde gerçekleşen somut olayda, kolluk görevlilerinin gerçek iradelerinin uyuşturucu madde satın alma değil, suç delilini elde etme olduğundan, somut olayda “uyuşturucu madde satma”nın gerçekleşmediği; böylece sanığın hareketlerinin bütünüyle “uyuşturucu maddeyi satışa arzetme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın birden fazla kez uyuşturucu madde sattığı kabul edilerek hakkında zincirleme suçla ilgili TCK"nın 43. maddesinin uygulanması yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma isteği yerinde görüldüğünden;
1- Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/02/2013 tarihli ve 2012/278 esas, 2013/46 karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA,
2- Aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak;
a) Gerekçe bölümünde ve hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların ÇIKARILMASINA,
b) TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafın hüküm fıkrasından çıkarılması sonucu oluşan duruma göre;
aa) TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca indirim yapılmasına ilişkin bölümde yer alan “3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 3 gün gün adli para cezası” ibaresinin “2 yıl 6 ay hapis ve 2 gün karşılığı adli para cezası" olarak,
bb) TCK’nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılmasına ilişkin bölümde yer alan “2 yıl 7 ay 7 gün hapis ve 2 gün gün adli para cezası” ibaresinin “2 yıl 1 ay hapis ve 1 gün karşılığı adli para cezası" olarak,
cc) TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca 1 gün karşılığı para cezasının miktarının belirlendiği bölümde yer alan “40,00 TL adli para cezası" ibaresinin "20,00 TL adli para cezası" olarak,
DEĞİŞTİRİLMESİNE,
3- Hükmün değiştirilen bu şekliyle infazına,
4- Dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
10/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.