Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4842
Karar No: 2015/300
Karar Tarihi: 20.01.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/4842 Esas 2015/300 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/4842 E.  ,  2015/300 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalının gecikme faizi borcu olduğunu ileri sürerek, tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; uyuşmazlığın, kooperatif ile ortağı arasındaki kooperatif ortaklığından kaynaklanan işlemiş faiz alacağının tahsili istemine ilişkin olduğu, ticaret sicil kaydına göre davacı kooperatifin adresinin, ... olduğu, davanın HMK"nın 14/2. maddesi uyarınca kesin yetkili olan kooperatif merkezinin bulunduğu ... Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirtilerek, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, HMK"nın 114/1-ç madde hükmü gereğince kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, dava tarihinde yürürlükte olmayan HUMK"nın kesin yetkiye ilişkin 17 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında "mahkememizin yetkisizliği" ibarelerine yer verilmesi doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendindeki yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın, gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan ""Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle"" ibaresi çıkartılarak, yerine "Kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK"nın 114/1-ç ve 115/2. maddeleri uyarınca" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.01.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dava, davacı kooperatifin, üyesi davalıdan temerrüt faizinin tahsili istemine ilişkindir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK"nın 14/2. madddesi uyarınca, kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların kooperatifin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. TMK"nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir.
    Somut olayda, dava dilekçesinde davacı kooperatif adresi "..." olarak gösterilmiş ise de dava ... Asliye Ticaret Mahkemesi"ne açılmış, davalı vekili, kesin yetki itirazında bulunmuş, tensip tutanağındaki ara karar uyarınca ... Ticaret Sicil Müdürülüğü"ne yazı yazılmış, dava dilekçesinde yer alan adres cevabi yazıda belirtilmiş olup, mahkemece HMK"nın 114/1-ç maddesi uyarınca kesin yetkinin dava şartlarından olduğu gözetilerek, cevap dilekçesi ve sicil cevabına karşı davacı vekilinin beyanlarının, HMK"nın 320/2. madde hükmü uyarınca ön inceleme duruşmasında alınması gerekirken, ön inceleme duruşması yapılmadan, dosya üzerinden karar verilmiştir.
    Davacı vekili, kesin yetki hususunda beyanda bulunma fırsatı bulamadığı için temyiz dilekçesine bazı belgeler ekleyerek kararın bozulmasını istemiştir. Bu belgelerden biri olan yönetim kurulunun 05.01.2007 tarih ve 1 sayılı kararında, kooperatifin "..." olan adresinin "..." olarak değiştirilmesine karar verilmiş olup, bu karar aynı adres "..." yerine, "..." olarak tescil edilmiş ve Ticaret Sicil Gazetesinde, 29.01.2007 tarihinde ilan edilmiş, sicil kaydı bu şekilde yanlış oluşmuştur. Bu yanlışlığın giderilmesi için aynı zamanda tasfiye kurulu olan yönetim kurulunca, mahkeme karar tarihinden sonra 15.03.2014 tarihinde aynı adresin ... olduğu belirtilerek aldığı karar, ... Ticaret Sicili Müdürlüğü"nce tescil ve 13.05.2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi"nde ilan edilmiş ve sicil kayıtlarındaki bu yanlışlık düzeltilmiştir. Aynı adres baştan beri ..."a ait olup, adresin bağlı olduğu ilçe aynı kalmış, değişmemiştir. Temyiz dilekçesine ekli kooperatifin tapu kaydından ... Mahallesi, ... İlçesi olarak kayıt oluşturulduğu görülmekte, adrese ilişkin internet çıktıları da temyizi doğrulamaktadır.
    Mahkemenin bu davadaki yetkisi, kesin yetki olup, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, yeterince araştırma yapılması gerekmektedir. Sicilin bildirdiği adres, kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralının önemi nedeniyle, ancak gerçekte doğru olması koşulu ile bağlayıcı olup, mahkemece cevabi yazıda geçen ilçe adı ile lafzi olarak bağlı değildir. Mahkemece ön inceleme yapılması ve davacı vekilinin beyan ve delillerinin sorulması halinde, sicil kaydının maddi hata sonucu oluştuğunun anlaşılabilmesi mümkün olup, esasen davacı vekilinin dava sırasında sunduğu 04.02.2014 tarihli dilekçe ekinde yer alan 03.07.2011 ve 30.06.2012 tarihli genel kurul toplantı tutanaklarından toplantının "..." olarak belirtilen aynı adreste yapıldığı açıkça görülmektedir. Mahkemece bu genel kurul tutanaklarındaki kooperatif adresi ile sicil cevabındaki adresin aynı olduğu, sadece ilçenin farklı yazıldığı gözetilerek, bunun nedeni üzerinde durulması ve cevabi yazıda belirtilen ilçe adı ile bağlı olunmadan, adresin gerçekte ..."a bağlı olduğunun belirlenmesi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"nun 10.06.2004 gün 289 sayılı kararı uyarınca, ... İlçesinin adli yargı çevresi olarak, ... Adliyesinden alınarak ... Adliyesine bağlandığı gözetilerek, esasa girilmesi gerekirken, yetki yönünden eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek bozma yapılması gerektiğinden, sayın çoğunluğun kararın onanması yönünde oluşan görüşüne katılamıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi