Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20150
Karar No: 2014/8896
Karar Tarihi: 24.04.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/20150 Esas 2014/8896 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2013/20150 E.  ,  2014/8896 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Samsun 2. İş Mahkemesi
    Tarihi : 06/06/2013
    Numarası : 2012/224-2013/442

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili, gece çalışma ücreti ve iş riski tazminatı alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davalı, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının her hangi bir alacağının bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının dava konusu alacaklarının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davalı tarafça davacının alacaklarının ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı tarafça davacının gece bekçisi olarak çalıştığı döneme ilişkin nöbet listelerinin bir kısmının dosyaya sunulduğu görülmektedir. Bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının bir gün çalışıp bir gün çalışmadığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de sunulan nöbet listelerinde davacının bir gün çalışıp iki gün çalışmadığı görülmektedir. Mahkemece nöbet listelerinin tamamı getirtilerek bilirkişiden ek rapor alınması ve sunulan nöbet listelerine göre davacının talep ettiği alacakların değerlendirilmesi ve nöbet listesi sunulan dönem için işveren kaydına dayalı hesaplama yapılacağı için hakkaniyet indirimi yapılmaması gerektiğinin göz önünde bulundurulması gerekirken tanık beyanlarına itibarla yapılan hesaplama esas alınarak hüküm kurulması hatalıdır.
    3-İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
    Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
    İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
    Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.
    Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir.

    İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.
    Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının gece çalıştığı dönemde 17.00-08.00 saatleri arasında çalıştığı, davacının 15 saatlik çalışmasından Yargıtay uygulamalarına göre 4 saat ara dinlenmesi düşülmesi gerektiği belirtilmiş ise de Dairemizce de benimsenen ilke kararlarına göre 11 saati aşan çalışmalardan en az 1,5 saat ara dinlenmesi düşülmesi gerektiği kabul edilmektedir. Davacının gece bekçisi olarak çalıştığı da dikkate alındığında 4 saat ara dinlenmesi takdiri fazla olup davacının çalışmalarından 2 saat ara dinlenmesi düşülmesi hakkaniyete daha uygun olacaktır. Fazla ara dinlenmesi düşülmesi suretiyle hesaplama yapılması hatalıdır.
    4-Bilirkişi raporunda davacının iş riski tazminatı hesaplanırken davacının baş kontrolör olduğu kabul edilerek fark iş riski tazminatı hesaplanmıştır. Ancak dosyada bulunan ücret bordrolarında davacıya kontrolör olarak tazminat ödendiği anlaşılmaktadır. Tanık beyanlarından davacının kontrolör mü baş kontrolör mü olduğu net olarak anlaşılamamaktadır. Davalı işyeri resmi bir kurum olup davacının baş kontrolör olup olmadığının sorulması ve sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 24/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi