14. Ceza Dairesi 2014/8911 E. , 2017/1941 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, O Yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 10.04.2017 tarihinde üyeler ... ile ..."ın karşı oyları ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Dosyada yer alan kanıtlara göre sanık hakkında TCK.nun 30. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı kanaatine vardığımızdan sayın çoğunluğun onama düşüncesine iştirak edilmemiştir. Şöyle ki;
Dosya içeriğine ve oluşa uygun kabule göre sanığın, suç tarihinde 13-14 yaşlarında ve amcasının kızı olması nedeniyle yakınen tanıdığı mağdure ile rızası ile 2008 yılı Ağustos ayında cinsel ilişkide bulunduktan sonra düğün yapıp birlikte yaşayarak zincirleme biçimden nitelikli cinsel istismarda bulunduğu sabittir ve bu hususta tartışma yoktur.
Sanık savunmasında ve mağdure anlatımlarında rızayla cinsel ilişkiye girdiklerini, ancak mağdurenin yaşının küçük olması nedeniyle resmi nikah kıyamadıklarını belirtmektedirler. Mağdurenin hamileliği nedeniyle 2009 yılı Nisan ayında olay ortaya çıkmış ve soruşturmaya başlanmıştır. Mağdur ve sanığın bu beyanları karşısında ilk ilişki sırasında yaşını bilmediği kabul edilse bile, nikahsız birlikte yaşama sırasında ve yaş küçüklüğü nedeniyle nikah kıyamama nedeniyle sonradan gerçek yaşını öğrendiği, buna rağmen eylemlerini sürdürdüğü açıktır. Kaldı ki, sanık mağdurenin yakınıdır. Suçtan öncede yaşını bilecek durumdadır. Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun raporuna nazaran mağdure teselsülün bittiği tarihte dahi on dört yaşının içindedir. Açıklanan nedenlerle sanığın eylemleri sırasında mağdurenin yaşının küçük olduğunu bildiği çok açıktır. Kaldı ki basit bir çaba ve ilgi ile mağdurenin yaşını kolaylıkla öğrenecek ortama ve geniş zamana sahiptir. Olaydan önce mağdurenin yaşının büyük olduğu yolunda yanıltıcı bir bilgi de mağdure veya başkası tarafından sanığa iletilmemiştir. Bu durumda, sanığın mağdurenin yaşı konusunda kaçınılmaz hataya düştüğünden söz edilemez. Aksine düşünce, faillerin yaş konusundaki basit ve dayanaksız olan yanılgı iddialarının şüpheden sanık yararlanır ilkesine bağlı olarak her durumda kabulü sonucunu doğurur. Bu ise özelikle tarafların anlaşmaları ve birlikte hareket etmeleri halinde (somut olayımızda olduğu gibi) suçluların korunmasına, çocukların ise korumasız kalmasına ve keyfiliğe neden olur.
Yerel mahkemece suç tarihinde mağdurenin yaşının küçük olduğu ve sanığın nitelikli cinsel istismar fiili sabit kabul edilmesine rağmen “ eylemin rızaya dayanması, müşterek çocuklarının bulunması, aile birliğinin devam ediyor olması, sanığın mağdure eşine ve çocukların karşı sorumluluklarını yerine getiriyor olması, sanığa verilecek cezanın mağdureye, ailesine veya topluma yarar sağlamaması, tam tersine zarar vermesi..” gibi gerekçeler de gösterilerek beraat kararı verilmiştir. Bu gerekçelere yer verilerek beraat kararı verilebilmesi işlenmiş bir suçun görmezlikten gelinmesine yol açar. Beraat kararı verilmesini gerektiren haller ...nun 223/2. maddesinde açıkça gösterilmiştir. Bu düzenlemeye göre beraat kararı;
a) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,
b) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması,
c) Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması,
d) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması,
e) Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması,
hallerinde verilebilir. Somut olayda bunlardan hiçbiri yoktur. Kamu yararı veya mağdur yararı ya da sanığın olumlu tutumu nedenleriyle beraat kararı verilemez. Bir eylemin suç sayılarak ceza verilmesinde yarar bulunup bulunmadığını takdir etmek mahkemelerin değil, kanun koyucunun görevidir. Kamu veya kişisel yarar gibi nedenlerle suç ve yasalar görmezlikten gelinemez.
Açıklanan nedenlerle mağdureyi uzun süredir tanıyan ve yaşını bildiği açık olan sanık hakkında TCK’nun 30.maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, ayrıca beraat kararının gerekçelerinin açıkça yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, sayın çoğunluğun hükmün onanması yönündeki görüşüne iştirak edilmemiştir.