18. Hukuk Dairesi 2014/18159 E. , 2015/7287 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 454 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik ll.maddesinin l.fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulları, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise bilirkişi kurullarınca taşınmazın sulu ya da kuru niteliğine göre münavebeye alınan ürünlerin dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg. başına ortalama satış fiyatlarını içeren veri cetvelleri tarım müdürlüğünden getirtilip, değerlendirmenin bu verilere uygun biçimde yapılması; iklim şartları, arazinin toprak ve topografik yapısı ve bölgesindeki konumu, (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vd.) dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan ülkemizin değişik yörelerindeki arazilerinin değerlendirilmesinde, (değeri önemli şekilde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir faktör bulunması hali hariç) sulu tarım arazilerinde kapitalizasyon faizi oranının % 5, kuru tarım arazilerinde ise %6 alınması suretiyle bedel belirlenmesi gerekir.
Buna göre; taşınmaz kuru tarım arazisi olarak kabul edildiğinde öncelikle bilirkişi tarafından münavebeye alınan ürünlerin kuru tarım arazilerinde ekilmesi mutad ürünler olup olmadığı, değil ise ekilmesi mutad olan ürünlerin neler olduğu gıda tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden sorularak, bu ürünlere ait dekar başına ortalama verimi, kg başına satış fiyatı ve üretim giderleri getirtilerek, bu veriler esas alınmak suretiyle ve %6 kapital faiz oranı uygulanarak kamulaştırma bedelinin tespiti gerekirken, yetersiz araştırma, eksik inceleme ile düzenlenen ve %5 kapital faiz uygulayan rapora göre hüküm kurulması,
2-2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 15. maddesinin son fıkrasında; bilirkişilerce -aynı Yasanın 11. maddesinin (f) bendi hükmü gözetilerek- yapılacak değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği günün (dava tarihinin) esas tutulacağı öngörüldüğünden, davanın açıldığı 2013 yılına ait verilerin esas alınarak kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerekirken, bilirkişi kurulunca henüz 2013 yılına ait verilerin oluşmadığı gerekçesi ile taşınmazın değerlendirilmesinde 2012 yılı verilerinin esas alınması suretiyle belirlenen m² değerine endeks uygulanarak 2013 yılı değerine ulaşılması,
Kabule göre;
3-Dava konusu taşınmazlar zeytin bahçesi olarak değerlendirilmiş ve zeytin ağaçlarından yıllık 1200 kg/da ürün alındığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ülkemizde zeytin üretiminin en çok yapıldığı Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde dekar başına zeytin veriminin genelde ortalama 400-550 kg civarında olduğu yıllardır Yargıtay’a gelen kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin dava dosyalarından bilinmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda zeytinde verimin 1200 kg üzerinden değerlendirme yapıldığı belirtilmiş ise de ülke genelinde geçerli olan ortalama miktarın dikkate alınması ve böylece en fazla 550 kg verim miktarına göre hesaplama yapılıp bedel tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasının bu niteliğine göre vekille temsil edilen taraf vekilleri yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmemesi,
5-Mahkemece tespit edilen ve davalılar adına yatırtılan kamulaştırma bedelinin hükümle birlikte davalılara ödenmesine karar verildiğine göre dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten işletilen faizin karar tarihine kadar olacağının hükümde gösterilmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.