10. Hukuk Dairesi 2020/6195 E. , 2021/1461 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi
Dava, davacının ilk sigortalılık başlangıç tarihinin 01.05.1992 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabul, kısmen reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
(Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma kararı sonrası, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi"nce bozmaya uyularak verilen kararın davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, 01.05.1992 tarihinin ilk sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun tespitini istemiştir.
II-CEVAP
Davalı ... vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili ve davalı Kurum vekili tarafından, yasal süre içinde başvurularak, davacı vekili tarafından davanın kabbulü gerektiği, davalı Kurum vekili tarafından davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini ve davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle; HMK"nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca ... 2. İş Mahkemesinin 01.06.2017 tarih ve 2015/105 Esas - 2017/170 Karar sayılı kararının kaldırılarak, esas hakkında yeniden karar verilmesi suretiyle;
1-)Davanın kabulüne, 2-)Davacının 01.05.1992 tarihinde ..."e ait 1002462-01 sicil nolu kuaför işyerinde 1(bir) gün süre ile asgari ücretle çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili tarafından, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek anılan kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemiyle temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Sigorta başlangıcının tespiti istemine yönelik olarak yapılan incelemede;
Uyuşmazlığın çözümünde davanın yasal dayanağını (mülga) 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi oluşturur. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalı, diğer taraftan, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
(Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi 2018/2029 Esas – 2018/5193 Karar sayılı ilamında “ …her iki işyerinin aynı veya bağlantılı işyerleri olup olmadığını sorgulamak, Kurumdan davacının talebine ilişkin sigorta müfettiş raporu veya hak düşürücü süreyi kesecek başka belge olup olmadığını sormak, toplanan delillere göre hakdüşürücü süreyi değerlendirip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.” denilmekte olup, bozmaya uyularak yapılan yargılamada işe giriş bildirgesinde yer alan işveren ... isimli işyeri ile talep konusu edilen tarihte çalıştığı iddia edilen işveren ... isimli işyeri arasında herhangi bir bağlantı bulunamamakla ve hak düşürücü süreyi kesecek başka belge veya müfettiş raporunun varlığı araştırılmasına rağmen bu mahiyette bir belgenin bulunmadığı anlaşılmakla, davanın hakdüşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozma nedenidir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 10.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.