11. Ceza Dairesi 2021/1899 E. , 2021/2292 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma, sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanıklar hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25.10.2010 tarihli, 2010/3645 Esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaa ve ekindeki vergi suçu raporuna uygun olarak sanıklar hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından kamu davası açıldığı, sahte fatura kullanma ve düzenleme suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her bir suçtan ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden tek suçtan hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümlerde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanıklar müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
2- 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
"2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçu yönünden suç tarihinin en son düzenlenen fatura olması nedeniyle en aleyhe kabulle “31.12.2007” olduğu; 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçu yönünden ise, faturaların 2007 yılı Aralık ayı Gelir vergisi beyannamesinde kullanılması nedeniyle, suç tarihinin “16.03.2008” olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıklara yüklenen 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarının Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanıklar müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK‟nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK‟nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
3- 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıklar müdafiinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
a) Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25.10.2010 tarihli, 2010/3645 Esas sayılı iddianamesi ile vergi suçu raporu ve mütalaaya uygun olarak, sanıklar hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarından dava açıldığı, “sahte fatura kullanma” ve “sahte fatura düzenleme” suçları birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu ve birbirine dönüşmeyeceği, zamanaşımı süreleri de dikkate alınarak, ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanıkların sahte fatura düzenleme ve kullanma eylemleri sabit görüldükten sonra hüküm kısmında hangi suçtan hüküm kurulduğu belirtilmeksizin “Vergi Usul Kanunu’na muhalefet” suçundan hüküm kurulması,
b) 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçu yönünden suç tarihinin en son düzenlenen fatura olması nedeniyle en aleyhe kabulle “31.12.2008”; 2008 takvim yılında sahte fatura kullanma suçu yönünden ise,
faturaların 2008 yılı Aralık ayı Gelir vergisi beyannamesinde kullanılması nedeniyle, suç tarihinin “16.03.2009” olması nedeniyle, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 276. maddesiyle değişik 213 sayılı VUK’nin 359/b maddesinde öngörülen temel cezanın alt sınırının 3 yıl hapis olduğu gözetilmeden, temel cezanın 18 ay olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi yasaya aykırı,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı bakımından sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 08.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.