23. Hukuk Dairesi 2016/8083 E. , 2020/163 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 11.11.2008 ve 12.11.2008 tarihli yapı denetim hizmet sözleşmeleri düzenlendiğini, sözleşmeler ile müvekkiline ait arazi üzerine inşaa ettirilen binanın yapı denetim işinin davalı tarafından üstlenildiğini, 8 defada belediyeye hakediş adı altında yatırılan hizmet bedel ücretinin %35"ine davalı tarafından el konulup bakiye KDV hariç %65 "ine tekabül eden iskonto tutarı ve devlete ödenmesi gereken %9 tevkifat bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiği halde ve belediyeden tahsiline rağmen sadece 62.167,00 TL ödeme yapıldığını, çekilen diğer kısmın ödenmediğini, davalıya karşı edimin yerine getirilmesine rağmen yapı kullanma iznini alarak müvekkiline vermediğini, müvekkilinin bu işlemi bizzat gerçekleştirdiğini, davalı nezdinde olan ve müvekkiline iadesi gereken tutarın 1.099.921,15 TL olduğunu ve ihtar keşide edilmesine rağmen ödenmediğinden davalı hakkında yasal takibe geçildiğini, davalının haksız ve dayanaksız itirazı ile takibin durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yapı denetim işinin taraflar arasındaki 11.11.2008 tarihli sözleşme uyarınca davalı tarafından üstlenildiği, taraflar arasında ayrıca 4708 Sayılı Yasa"ya aykırı şekilde 12.11.2008 tarihli bir ek protokolün düzenlendiği, bu protokol anılan Yasa kapsamına göre geçerli olmamakla birlikte her iki tarafın da tacir olması nedeniyle tarafların bu sözleşme ile bağlı sayılması gerektiği, buna göre yapı denetim hizmet bedelinin 593.803,57 TL olarak belirlendiği, davalının takip dosyasındaki itirazının bu miktar üzerinden iptalinin gerektiği, alacağın likit nitelikte olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu, bu nedenle İİK’nın 67/2. maddesi hükmü gereğince tespit edilen asıl alacak miktarının % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun"un 5. maddesinde kanun koyucu, yapı denetim hizmet sözleşmelerinin özelliği ile kişilerin can ve mal güvenliğini ilgilendirmeleri nedeniyle sözleşme hürriyeti prensibinden ayrılmış ve bu sözleşmelerin yazılı olarak düzenlenip taahhütname ekinde ilgili idareye sunulması zorunluluğu getirilmiştir. Ayrıca asgari hizmet bedelinin öngörülüp, yapı sahibinin kararlaştırılan hizmet bedelini ne şekilde ödeyeceğini sıkı şekil şartlarına bağlamıştır. Somut olayda taraflar arasında üç ayrı ‘Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesi’ dışında, 12.11.2008 tarihli adi yazılı şekilde ek sözleşme düzenlendiği, ek sözleşmede yapı denetim hizmet bedelinin %65’inin davacıya iade edileceğinin kararlaştırığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece, anılan kanuna göre düzenlenecek sözleşmelerin kamu düzenini ilgilendirdiği ve ek sözleşmenin anılan kanuna aykırı olarak düzenlendiği, bu nedenle ek sözleşmenin geçersiz olduğu göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.