7. Ceza Dairesi Esas No: 2018/12960 Karar No: 2021/3389 Karar Tarihi: 08.03.2021
4733 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/12960 Esas 2021/3389 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm, 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçundan dolayı sanıkların hükümlülüklerine, araçların müsadere talebinin reddine ve müsadere edilen eşyaların TAPDK'ye devrine hükmedilmiştir. Temyiz incelemesinde, nakil araçlarına yönelik mahkeme kararının onanması kararlaştırılmıştır. Sanıkların mahkumiyet hükümlerine yönelik incemelemede, suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı ancak suç tarihinden sonra 6455 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamına dahil edildiği vurgulanmıştır. Ayrıca, 7242 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası dikkate alınarak, cezaların belirlenmesinde sanık lehine hükümlerin bulunduğu belirtilmiştir. Yazıda, suçtan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve sanıklar hakkında verilen hapis cezasının kanuni sonucu olarak TCK’nun 53/1-c bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi altsoyu bakımından koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışında kalan kişiler bakımından ise hükmolunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiği ifade edilmiştir. Detaylı bilgi için kanun maddelerine bakıldığında, 4733 sayılı Kanunun 8/4. maddesi, 6455 sayılı Kanunun 3/18. maddesi, 5607 sayılı Kanunun 3/18 ve 3/22. maddeleri, 7242 sayılı Kanunun 61. ve 62. maddeleri, TCK'nun 53/1-c maddesi ve CMUK'un
7. Ceza Dairesi 2018/12960 E. , 2021/3389 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, araçların müsadere talebinin reddine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Suçtan zarar gören TAPDK vekilinin katılma talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı CMK"nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören TAPDK’nun yokluğunda verilen kararı temyiz hakkı olduğu kabul edilmekle, anılan kurum vekilinin ve sanıkların temyiz isteminin incelenmesinde; I-Dava konusu nakil araçlarına yönelik incelemede; Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre hükmün ONANMASINA, II-Sanıkların mahkumiyet hükümlerine yönelik incelemede; 1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle, Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18- son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. madde ve fıkrası uyarınca temel cezanın belirlenmesinden sonra 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması ve yine aynı Yasanın 3/22. ile 5/2. maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, 2-24.11.2015 tarihinde 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Sanıklar hakkında verilen hapis cezasının kanuni sonucu olarak TCK’nun 53/1-c bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi altsoyu bakımından koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışında kalan kişiler bakımından ise hükmolunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, 3-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresinin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, suçtan zarar gören TAPDK vekilinin ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.