Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16526
Karar No: 2019/6835
Karar Tarihi: 27.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/16526 Esas 2019/6835 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/16526 E.  ,  2019/6835 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; ... "nın 12.12.2012 tarihinde vefat ettiğini, davalı ... AŞ nezdinde Hayat Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, murisin ... Şubesinden 58.000,00 TL Konut Kredisi kullandığını, kredi verilmeden önce, DASK,Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi, Konut Sigorta Poliçesi ve Hayat Sigorta Poliçesinin yaptırıldığını, kredi verilmesini takiben 1 ay geçmişken 12.12.2012 tarihinde ölümün gerçekleştiğini, davalı şirket tarafından ... numaralı hasar dosyası açıldığını, şirketin 30.01.2013 tarihli yazı ile sözleşmeden caydıklarını belirttiklerini, poliçe düzenleme sırasında matbu formların imzalatıldığını, bilgilendirme yapılmadığını, gerçek ölüm sebebinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmediğini beyanla, 8.818,12 TL hayat sigortası tazminat alacağının 12.12.2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; Poliçede T.İş Bankası AŞ"nin menfaattar olarak yer aldığını, dava açma hakkının T.İş Bankasına ait olduğunu, davacıların dava açma sıfatlarının bulunmadığını,
    sigortalının 07.12.2009 tarihinden itibaren Kronik iskemik Kalp Hastalığı ile ilgili ilaç kullandığı, ölümüne bu hastalığının yol açtığını, 09.11.2012 tarihli başvuru formunda bu hastalığını bildirmediğini, gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu beyanla, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulüne, 8.818,12-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar murisinin kullanmış olduğu banka kredisi nedeniyle, 09/11/2012-09/11/2022 tarihlerini kapsayan hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 12/12/2012 tarihinde davacıların murisi vefat etmiştir.
    Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6762 sayılı TTK"nın 1290. maddesi( 6102 sayılı TTK 1435,1439 ve 1440. maddeler) Yargıtay"ın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Hatta anılan bu düzenleme, Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi ile sözleşme hükmü halini almıştır.
    Gerek TTK’nın düzenlemeleri ve gerekse Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi düzenlemesine göre sigorta şirketinin sorusu üzerine veya her hangi bir soru sorulmadan (dolayısı ile buna ilişkin bir form doldurulmadan) sigortalı, sözleşmesinin yapılması sırasında kendisinin bildiği ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri sigortacıya bildirmekle yükümlü olup, şayet sigortalı tarafından var olan hastalık kasten bildirilmemiş ise sigortacının sözleşmeden cayma hakkı söz konusudur.
    Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık, poliçenin düzenlenmesi sırasında sigortalının kalp hastalığının olup olmadığı, sigortalının önceki hastalıkları ile ölümü arasında illiyet bağının olup olmadığı, bu hastalıkları kasten gizleyip gizlemediği, dolayısı ile ihbar yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Yargılama sırasında alınan bilirkişi heyet raporunda; Çoğunluk görüşü olarak sigortalı muris ... tarafından Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. Nezdinde ... numaralı ""Tüketici Kredilerine yönelik Hayat Sigorta
    ...
    Poliçesi"" düzenlenirken 03.12.2009 yılından itibaren var olan iskemik kalp hastalığı ve şeker hastalığını sakladığı, bu hastalıklar ile meydana gelen ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu, davalı sigorta şirketinin TTK 1439/2 ve poliçe genel şartları C.2.2.2/4 maddeleri gereğince ödeme mükellefiyetinin olmayacağı belirtilmiştir.
    Daha sonra alınan ATK raporunda ise; Ölen ... hakkında düzenlenmiş adli belgelerin de bulunduğu tüm veriler değerlendirildiğinde;kişinin ikametgahında 12.12.2012 tarihinde kalp yetmezliği, akciğer yetmezliği hastalıkları nedeniyle öldüğü bildirilmekle birlikte, ölüm anı ile ilgili herhangi bir tıbbi belge bulunmadığı ve otopsi yapılarak iç organlardan histopatolojik ve toksikolojik inceleme yapılamadığı için mevcut belgelerle kişinin ölüm sebebi ve mekanizmasının belirlenemediği ve sözleşme öncesi tanısı konulan koroner arter hastalığı, kronik istemik kalp hastalığı, diabetus mellitus hastalıklarının ölüm olayında etkisi olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılamadığı ..."" oy birliği ile mütala edilmiştir. Mahkemece buna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmişse de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Dosya içinde bulunan tıbbi geçmişe ilişkin bilgilerden; murisin 03/12/2009 tarihinden itibaren kronik iskemik kalp hastası olduğu, 07/12/2009 tarihinden itibaren de diabet hastalıkları olduğu, dava konusu hayat sigortası sözleşmeleri imzalanırken “ “Kalp hastalıkları, kanser, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, felç, beyin, damar hastalıkları, sinir sistem, hastalığı veya benzeri yaşamsal risk taşıyan herhangi bir hastalığınız bulunuyor mu? Bu tür hastalıklarla ilgili olarak ameliyat oldunuz mu veya yatarak tedavi gördünüz mü?” Sorularına hayır cevabı verdiği, ayrıca Sağlık beyanına ilişkin yukarıda verdiği tüm bilgilerin doğru olduğu, Cevap vermemiş olması halinde tam sağlıklı olduğunun kabul edilerek poliçe düzenleneceğini, açıkça bildirmiş olmadığı bir sağlık sorunu saptanırsa bu poliçeden herhangi bir tazminat ödemesi yapılmayacağını bildiğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini beyan ederek sigortalı muris tarafından imza edildiği anlaşılmıştır.
    Davacıların murisi 2009 yılından beri kronik iskemik kalp hastalığı ve diabet rahatsızlığı sebebi ile ilgili takipte olup, TTK 1435,1439 ve 1440 maddelere göre beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığının anlaşılmasına ve dava dışı murisin kalp yetmezliği sebebi ile vefat ettiğinin ölüm belgesinde düzenlenmiş olmasına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi