Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9643
Karar No: 2018/6373

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9643 Esas 2018/6373 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/9643 E.  ,  2018/6373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., 20.04.2006 tarihli dilekçesine ekli krokide sınırlarını ve miktarını gösterdiği, ... köyü, Köy içi mevkiinde bulunan 900 m² yüzölçümündeki taşınmazın genel kadastroda tapulama dışı bırakıldığını, çok uzun yıllardır tarım alanı olarak zilyet edildiğini, yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek, taşınmazın adına tapuya tescilini istemiştir.
    Hazine vekili 22/01/2007 havale tarihli dilekçesi ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın reddine, Hazinenin tescil isteminin kabulüne, 10.07.2009 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 252 m² yüzölçümündeki bölümü ile (B) harfi ile gösterilen 352 m² bölümünün 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi gereğince Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
    Temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22.05.2012 gün ve 2011/9756 E. - 2012/7761 K. sayılı kararı ile “mahkemece yapılan değerlendirmenin hatalı olduğu gibi çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerin dava tarihine en yakın zamanda üretilmiş olan memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğraflarında ne şekilde nitelendirildiği saptanmamış, imar ihya edilip edilmediği, edildi ise tarihi, zilyetlik süresi ve şeklini belirlemede, bu harita ve hava fotoğrafından yararlanılmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince ... sayılmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip, taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.” denilmiştir.
    Bozma kararına uyulması sonrasında mahkemece; davanın kısmen kabulüne; Harita Mühendisi bilirkişi ..."un 19/10/2015 tarihli rapor krokisinde (C) harfi ile gösterilen 224.05 m², yüzölçümündeki yer ile 18/05/2015 tarihli teknik bilirkişi rapor krokisinde (B) harfi ile gösterilen 348.99 m² yüzölçümündeki yerin ayrı ve yeni parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve ... tarafından temyiz edilmiştir. 2016/9643 - 2018/6373 ava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, arazi kadastrosunda tapulama dışı bırakılmış olan taşınmazın imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tapuya tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, tesbit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra, 1979 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılıp dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
    Genel arazi kadastrosu 1963 yılında yapılmış, sonuçları 08.03.1966 ilâ 06.04.1966 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiş, dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre geçmiş, 2924 sayılı Kanun hükümlerine göre 1996 yılında yapılan kadastro 02.09.1996 ve 02.10.1996 tarihinde ilân edilmiştir.
    Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca zilyetliğe dayalı olarak tescil istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dava, TMK"nın 713. maddesi hükümlerine göre açılmış tescil davası olduğuna göre böyle bir davada TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca davanın, yasal hasım olan Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince, çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, büyükşehir belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına da husumetin yöneltilmesi ve taraf eksikliğinin giderilmesi için davacı tarafa süre verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması doğru değildir.
    Ayrıca; Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü kapsamında açılan tescil davalarında davalı konumunda bulunanların aynı dava içerisinde Medenî Kanunun 713/6. maddesi hükmü kapsamında karşılık tescil talebinde bulunabilineceği, bu çerçevede davalı Hazinenin tescil talebinde bulunduğu halde, mahkemece bu husus gözardı edilerek davacı yanın davasının kısmen reddine karar verilmiş iken Hazinenin tescil talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması yerinde olmadığı gibi davacının dava konusu taşınmazın bulunduğu köy çalışma alanı içinde senetsizden edindiği taşınmazların olup olmadığı ilgili kadastro ve tapu müdürlüklerinden ve açılan tescil davası var ise, asliye hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüklerinden sorulmadığı anlaşılmıştır. Eksik araştırma, incelemeye dayanılarak taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulamaz.
    Bu nedenlerle; mahkemece öncelikle, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, gerçek kişi adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, taşınmazın komşu parseller ile birlikte değerlendirilmek suretiyle zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenmeli, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre Hazinenin karşı tescil talebi de dikkate alınarak bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve Konyaaltı Belediye Başkanlığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi