7. Hukuk Dairesi 2013/24948 E. , 2014/8863 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 08/05/2013
Numarası : 2011/191-2013/154
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı davalıya ait işyerinde yangıncı ve şoför olarak çalıştığını fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ve birtakım alacaklarının davalı tarafından ödenmediğini belirterek davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacı işçinin fazla mesai çalışması yapıp yapmadığı ve davalının ıslah ile zamanaşımı defini ileri sürüp süremeyeceği uyuşmazlık konusudur.
Fazla mesai yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, mahkemece davacının kadroya geçtiği 2007 yılından sonra şoför olarak günlük 11 saat çalışma yaptığı ancak çalışmasının karşılığı olan fazla mesaisinin ödenmediği kabul edilmiştir. Ancak gerek davalının, davacının çalıştığı birimleri gösterir yazı cevabı, gerekse araç fişleri gerekse de davacı tanığı Mehmet’in beyanları dikkate alındığında davacının 2011 yılına kadar şoförlük yaptığı , bu tarihten sonra şoförlük yapmadığı sabittir. Bu nedenle mahkemece 2011 yılı için fazla mesai alacağının hesaplanmaması gerekirken hesaplanması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Davalı, davacının ıslah işlemine karşı yaptığı savunmayı ıslahla zamanaşımı definde bulunmuş, ancak mahkemece davalının bu işlemi ile yaptığı zamanaşımı defi’nin reddine karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.06.2013 tarihli 2012/10-1633 Esas ve 2013/825 Karar sayılı ilamında ıslah yoluyla zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece yapılması gereken davalının, davacının ıslah işlemine karşı yaptığı zamanaşımı def’ini dikkate alıp, bu hususta bilirkişiden yeniden bir rapor aldırmak suretiyle alacakları yeniden hesaplamaktır. Mahkemece bu husus yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, 24.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.