16. Hukuk Dairesi 2015/11982 E. , 2018/379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... vekili mevki ve yönlerini dava dilekçesinde bildirdiği kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın kadastro sonrası kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi raporunda (B1) harfi ile gösterilen 55.232,03 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacı adına tescile karar verilen temyize konu bölümü üzerinde, davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak, Mahkemece, çekişmeli taşınmazın hangi tarihte niçin tescil harici bırakıldığı sorulmamış, imar durumu belirlenmemiş, davacı yanın belgesiz zilyetlik yoluyla edindiği taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılmış ise de yerel bilirkişi ve tanıklar çekişmeli taşınmaz bölümünün babasından taksimen davacıya intikal ettiğini bildirdiğine göre, davacının babası yönünden de usulünce belgesiz incelemesi yapılarak (örneğin komşu 712 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payı hükmen davacının babası adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır) bu taşınmazların davacının belgesiz zilyetlik yoluyla edinebileceği taşınmaz miktarını etkileyip etkilemeyeceği tartışılmamış, 1991 tarihli tek hava fotoğrafının incelenmesi ile yetinilmiştir. Yargılama süresince mahkeme tarafından iki kez icra edilen keşifler neticesi dosyaya birçok bilirkişi raporu ibraz edilmiş, bu kabilden harita mühendisinin hava fotoğrafı incelemesi yaptığı üç rapor, davacı yanın jeodezi ve fotogrametri mühendisine haricen yaptırdığı hava fotoğrafı incelemesine ilişkin bir rapor, keşifler sonucu ibraz edilen 2 ayrı fen bilirkişi raporu, yine bu kapsamda 2 ayrı ziraat ve jeoloji mühendisi raporu dosyaya sunulmuş, ancak her bir raporda taşınmazın imar-ihya edildiği ileri sürülen bölümlerinin yüzölçümüne ilişkin farklı bir rakam verilmiş, örneğin ilk hava fotoğrafı incelemesinde 1991 tarihli hava fotoğrafına göre taşınmazın 28.073 metrekare yüzölçümündeki bölümünün kullanıldığı belirtilmişken, aynı mühendisin verdiği ikinci raporda kullanılan alanın yüzölçümü 41.124 metrekareye
yükseltilmiş, ikinci keşiften sonra ibraz edilen üçüncü raporda ise tarımsal faaliyet bulunan alanın yüzölçümünün 55.232,03 metrekare olduğu bildirilmiş olup raporlar arasında çelişki bulunduğu gibi, bu raporlarla fen bilirkişi raporlarında da kullanıldığı belirtilen alanların yüzölçümleri arasında farklılıklar bulunduğu anlaşılmasına rağmen mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmemiş, taşınmaz üzerindeki zilyetliğe ilişkin soyut ve genel nitelikteki yetersiz yerel bilirkişi ve tanık beyanları hükme esas alınmıştır. Bu nedenlerle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
O halde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmayacağına göre öncelikle, çekişmeli taşınmazın hangi tarihte niçin tescil harici bırakıldığı ve imar planı kapsamında olup olmadığı belirlenmeli, davacı ve murisi hakkında usulünce belgesiz zilyetlik yoluyla edindikleri taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılmalı, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf ve zilyetlik tanıkları, tespit bilirkişileri, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın temyize konu bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri hangi hakka istinaden kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan, taşınmazın temyize konu bölümünün toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın temyize konu bölümünün incelenen 3 adet fotoğrafa göre sınırları ve niteliği belirlenmeli, temyize konu bölüm üzerinde imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığını ve tamamlanmış ise tamamlanma tarihini belirten rapor alınmalı, taşınmazın zilyetliğin var olduğu iddia edilen tarihlere ilişkin durumu, uydu fotoğrafları ile denetlenmeli, taşınmazın temyize konu bölümlerini her yönden gösterir fotoğrafları da çektirilmek suretiyle teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ..."na iadesine, 30.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.