Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8196
Karar No: 2016/2198
Karar Tarihi: 11.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/8196 Esas 2016/2198 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2015/8196 E.  ,  2016/2198 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-
    Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı olarak takip başlattığını, takibe konu borcun ve dayanağının hukuken geçerli olmadığını, zira takibin dayanağı kredi sözleşmesinin davalı banka ile dava dışı ... arasında imzalanmış olup müvekkilinin bu sözleşmede kefil sıfatıyla imzası bulunduğunu, ancak sözleşme tarihi olan 11.02.2010 tarihi itibariyle müvekkilinin reşit ve fiil ehliyetine sahip olmadığını, bu itibarla müvekkilinin kefaletinin hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğunu belirterek, müvekkilinin takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibin kesinleştiğini, dava konusu sözleşmede davacının babası ve kardeşinin de imzası bulunduğunu, MK"nın 342. maddesi uyarınca müvekkilinin iyiniyetli konumda olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının dava dışı asıl borçlu şirketin aynı zamanda ortağı olup, 15.09.1993 doğumlu olduğu, gerek kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı tarihte gerekse asıl borçlu şirkete ortak olduğu tarihte davacının henüz 18 yaşını doldurmamış olup anne-babasının birlikte velayeti altında bulunduğu, dava konusu borcun dayanağı olan sözleşmelerde davacının babası ..."in de kefil sıfatıyla imzasının yer aldığı, TMK"nın 345. maddesi hükmü uyarınca kendisi de kefil durumunda olan velinin çocuğun kefaletine icazet vermesinin de mümkün bulunmadığı, dolayısıyla davacı ile davalı arasındaki kefalet ilişkisinin geçerli bir şekilde kurulduğundan söz edilemeyeceği, ancak davacının dava dışı borçlu şirketin %95 oranında hissedarı olup, kullandırılan kredi nedeniyle şirket ve dolayısıyla davacının menfaat elde ettiği, bankanın ödeme talebine kadar ehliyetli biri gibi hareket edebilen davacının borcun ifası istendiğinde takibin kesinleşmesinden üç yıl sonra ehliyetsizliğini ileri sürerek, ifadan kaçınmaya çalışmasının TMK"nın 2. maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu, davacının borcun miktarına ilişkin bir itirazı bulunmadığından bu hususta bir inceleme yapılmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacının genel kredi sözleşmelerini kefil olarak imzaladığı tarihlerde reşit olmadığı ve böylece fiil ehliyetinin bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Esasen bu husus yerel mahkemenin de kabulündedir. Fiil ehliyeti bulunmayan davacının kefaleti geçersiz olup, bundan dolayı davacının sorumluluğundan söz edilemez. Yerel mahkemenin davanın reddine dayanak yaptığı gerekçeler krediyi kullanan asıl borçlu yönünden dikkate alınabilirse de davacı kefil yönünden geçerli kabul edilemez. Bu itibarla somut olay bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle davanın reddi doğru değildir.


    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi