7. Hukuk Dairesi 2014/480 E. , 2014/8861 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Zonguldak 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 07/11/2013
Numarası : 2012/564-2013/561
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, işyerinde kül dolum işi yapıldığını, davalılar arasında yapılan anlaşmanın konusunun santralden çıkan atık külün EÜAŞ tarafından belirtilen TSE standartlarına uygun hale getirilmesi ve bunun EÜAŞ’ın belirttiği alanlarda hammadde olarak kazandırılması olduğunu, teknolojik bakımdan uzmanlık gerektiren bir iş olduğunu ve plato yapı işçilerinin sadece bu işyerinde çalıştırıldığını, yapılan iş külün çevreye olan olumsuz zararlarını önleyen bir faaliyet olduğunu, bu nedenle davalılar arasında geçerli bir alt işverenlik ilişkisi bulunduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalılardan müşterek müteselsil tahsilini talep etmiştir.
Davalı EÜAŞ, diğer davalıya sözleşme ile kül satışı yapıldığını, hizmet alımı yapılmadığını, sözleşmede satılan külün toplandığı yerin şirket tarafından yapılacağı göz önüne alındığında yapılan işin asli veya yardımcı iş olmadığının da anlaşılacağını, müvekkilin elektrik işi ile uğraştığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Plato şirketi davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalılar arasındaki sözleşme ve tanık beyanları dikkate alındığında davalı Plato yapı tarafından yapılan işin termik santralde üretim sonucu ortaya çıkan ve ekonomik değeri bulunan külün satışı doğrultusunda bu külün alınarak donmasının engellenip işlenmek suretiyle satışa uygun hale getirilmesi olduğu, EÜAŞ’ ın külün işlenmesi yada işlenmiş külün satışına ilişkin bir tasarrufu olmayıp bu işlem termik santral içinde bulunmakla birlikte santralin çalışma ve üretimi ile bağlantısı olmayan sadece çıkan küle yönelik işlem yapılan sepere tesisinde gerçekleştiğini, bu tesiste EÜAŞ’a bağlı çalışanında bulunmadığını, EÜAŞ’ın sözleşme gereği külün kalitesine ilişkin denetim yetkisinin bulunup işçilerin talimatları da Plato yapı çalışanlarından aldığı ve davalılar arasında mal ve hizmet üretimine ilişkin bir sözleşme bulunmayıp sözleşme kül satışına ilişkin olduğundan davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunmadığı sonucuna varılarak, davanın P.. Yapı Ltd. Şti. tarafından kabulüne ve EÜAŞ aleyhine açılan davanın bu nedenle reddine karar verilmiştir.
Davalılar arasında geçerli bir alt işverenlik ilişkisinin olup olmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. 4857 sayılı İş Kanunu ile asıl işverenin, bu Kanundan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, ihbar, kıdem, kötüniyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, pirim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından birlikte sorumluluk esastır.
Somut olayda davalılara arasında gerçekleştirilen sözleşmenin konusu 3. madde de şu şekilde belirtilmiştir “ EÜAŞ Çatalağzı Termik Santralı 1. ve 2. ünite atığı uçucu külün, firma tarafından çimento ve beton üretiminde kullanılma özelliklerini belirleyen TSE standartlarına uygunluğu sağlanarak, termik santralin teknik koşulları çerçevesinde satışı” olarak belirtilmiştir.
Her ne kadar mahkemece taraflar arasında bir kül satış işlemi yapıldığından aralarındaki ilişki bir alt işverenlik ilişkisi olarak değerlendirilmemişse de, davalı Plato şirketince işletilen kül sepere tesisinin diğer davalı EÜAŞ ‘ın Termik santrali sahasında olması , ekonomik değer taşımamış olsa bile, bu atık küllerin davalı EÜAŞ santrallerinde elektrik üretiminin devamı için mutlaka buradan alınıp temizlenmesi gerekeceği,bunun yapılmaması halinde ise elektrik üretiminde diğer kullanılacak maden kömürlerinin yakılmasının mümkün olmayacağı ve bununla bağlantılı olarak da EÜAŞ’ca elektrik üretim işinin devam ettirilemeyecek olmasına göre atık külün buradan ne sebeple olursa olsun ve yine bedelli veya bedelsiz olsun buradan temizlenip naklinin de EÜAŞ’ın elektrik üretim işinin bir parçası olup elektrik üretimi ile kül alma ve nakletme işinin bir birinden farklı ve bağımsız işler olarak kabul edilemeyeceği ve bundan dolayı da her iki davalı arasındaki asıl-alt işverenlik ilişkisinin varlığının kabulünde hukuki zorunluluk bulunduğunun ve davalı EÜAŞ açısından da davanın kabul edilmesi gerekecektir. Tüm bu nedenlerle mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin sadece bir kül satım ilişkisi olduğunun kabulü ile davalı EÜAŞ açısından davanın reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 24.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.