Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu aleyhinde başlatılan ilamsız takibin  itiraz üzerine durdurulmasından sonra, alacaklı vekilince borçlu hakkında  Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nden  2007/1206  D.iş sayılı  ihtiyati haciz  kararı alınarak bu dosya üzerinde, borçlular aleyhinde ihtiyati haciz işlemi tatbik ettirildiği, borçlunun  13.11.2007 tarihinde,  ihtiyati haciz kararına  itiraz  üzerine  aynı mahkemece 26.12.2007 tarihinde kaldırılmasına karar verilmesi nedeniyle icra mahkemesinden ihtiyati hacizlerin kaldırılmasının da talep edildiği, mahkemece,   icra müdürlüğünden talepte bulunulması gerektiği, doğrudan mahkemeden talepte bulunulamayacağı gerekçesi ile bu yöndeki şikayetin  reddine reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK.nun 266.maddesinde; "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer" düzenlemesine yer verilmiştir.
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, hacizlerin kaldırılmasına yönelik olup, istem  İİK’nun  16/1. maddesine dayanan şikayet niteliğindedir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen yasa hükmü dikkate alınarak ve icra müdürü kendi koyduğu haczi kaldıramayacağından borçlunun mahkemeye başvurmasına bir engel bulunmadığı nazara alınarak, hacizlerin dayanağı olan ihtiyati haciz kararı kaldırılmış olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.  
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.