14. Ceza Dairesi 2016/11171 E. , 2017/1918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık ..."in kız kardeşi ile arkadaşlık yapan mağdurun, olay tarihinde okul çıkışında suça sürüklenen çocuk ... tarafından konuşma bahanesiyle sanık ..."in işlettiği çay ocağına götürüldüğü, burada ... ile suça sürüklenen çocuk ... tarafından darp edildiği, mağdurun kaçmak istemesine rağmen ... ve ... tarafından gitmesine izin verilmediği, bir süre sonra ..."in mağduru diğer sanık ..."in kullandığı, içerisinde sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ..."nin de bulunduğu arabaya bindirerek,...denilen yere götürdüğü, burada ..."in mağdurun ellerini bağlayıp darp ettiği sırada diğer sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ..."nin de olay yerinde bulunduğu ve mağdurun dövüldüğünü gören DSİ çalışanlarının müdahalesiyle eylemlerin sona erdiğinin tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında yapılan değerlendirmede,
Sanık ..."in kardeşi olan ... kolluk beyanında mağdurun önceden erkek arkadaşı olduğunu ve ayrıldıklarını belirtip mağdur tarafından kendisine yönelik kötü davranış veya sözlerden bahsetmemesine karşın, duruşmada alınan ve dosyadaki bir kısım tanıklar gibi sanık lehine değişen beyanlarına itibar edilerek uygulama yeri bulunmadığı halde, sanık ... hakkında haksız tahrik hükümlerinin tatbiki suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi,
Suça sürüklenen çocuk ..."ın mağduru konuşma bahanesiyle kandırarak sanık ..."in çay ocağına götürüp buradan kaçmak isteyen mağdura engel olması, suça sürüklenen çocuk ..."ın çay ocağında ..."le birlikte mağduru darp ederek zorla yanlarında tutması, sanık ..."in ise mağdurun zorla götürüldüğü aracı kullanıp sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ... gibi mağdurun arabaya zorla bindirilmesinden, ... Çayında dövülmesi ve olaya müdahale edilmesi anına kadar gerçekleşen tüm eylemlerde olay yerinde bulunup diğerleriyle beraber mağdur üzerinde müşterek hakimiyet kurması karşısında, sanıklar ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu TCK"nın 37. maddesi kapsamında birlikte işledikleri gözetilmeden, yazılı şekilde haklarında aynı Kanunun 39. maddesinin tatbiki suretiyle cezaların eksik tayini,
Sanıklar ..., ... ile ... haklarında kurulan hükümler yönünden, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 03.02.2009 gün ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı ve olayda da mağdurun maddi bir zararının bulunmadığı gözetilmeden sanıklar ..., ... ile suça sürüklenen çocuklar .., ... ve ... haklarında kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Sanık ..."in asıl fail, diğer sanıklar ile suça sürüklenen çocukların ise yardım eden olarak eyleme katıldığı kabul edildiği halde sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar haklarında TCK"nın 109/3-b. maddesinin uygulanması,
Suça sürüklenen çocuklar ..., .. ile ... haklarında kurulan hükümlerde yaş küçüklüğü sebebiyle cezalarda indirim yapılırken, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.