Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/14767 Esas 2019/22875 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/14767
Karar No: 2019/22875
Karar Tarihi: 12.12.2019

Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/14767 Esas 2019/22875 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kasten yaralama suçuna ilişkin mahkumiyet hükmü temyiz edilmişti. Yargıtay Ceza Dairesi, mahkemenin hükmünü bozdu. Bozma nedenleri şöyle sıralandı:
1) Sanığın suçuna uyan kanun maddeleri dikkate alındığında, cezasının 5 yıldan az olamayacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, istinafa gitmek üzere sorguya çekilememelidir.
2) Sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarında belirtilen kanun maddelerinin uygulanması yoluyla, savunma hakkı kısıtlanmıştır.
3) Adli tıp kuralları ve Dairenin uygulamaları dikkate alındığında, sabit iz bırakan yaranın basit bir müdahaleyle tedavi edilemeyeceği belirtilmelidir.
4) Sanık hakkında ceza tayini yaparken 87/1-son madde de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu maddeye göre ceza 5 yıldan az olamaz.
Mahkeme kararında belirtilen kanun maddeleri şunlardır:
1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 86/1, 86/3-e, 87/1-c
2) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesi,
3. Ceza Dairesi         2019/14767 E.  ,  2019/22875 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    1) Sanığın eylemine uyan, 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c 87/1-son maddeleri uyarınca cezasının 5 yıldan az olamayacağı anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK"nin 196/2 maddesi uyarınca istinabe suretiyle sorguya çekilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    2) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı Kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
    3) Adli tıp kriterleri ve dairemiz uygulamalarına göre, sabit ize neden olan yaralanmanın basit tıbbi bir müdahale ile giderilemeyeceği gözetilmeden, temel hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi yerine, 86/2. maddesine göre tayin edilmesi,
    4) Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c maddeleri uyarınca tayin edilen hapis cezasının, TCK"nin 87/1-son maddesi uyarınca 5 yıldan az olamayacağının gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.