Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2830 Esas 2018/5187 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2830
Karar No: 2018/5187

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2830 Esas 2018/5187 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/2830 E.  ,  2018/5187 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 09.04.2018 tarih ve 2017/1461-2018/441 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin .... Bankası T.A.Ş."nin müşterisi olduğunu, anılan banka çalışanlarının ikna etmeleri üzerine müvekkilinin ... hesabı açtırdığını,düzenli bir şekilde hesapları banka tarafından işlenmekte iken imar bankasının BBDK tarafından ...’ye devredildiğini, parasının geri alabilmek için ...’ye yaptığı başvurunun sonuçsuz kaldığını, ... hesabı açtıran müşterilerin kandırılarak haksız ve hukuka aykırı bir fiile maruz bırakıldığını, hukuki sorumluluğun davalı idarede olduğunu ileri sürerek 18.06.2003 tarihi itibari ile 77.903,97 TL’nin banka avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu işlemin idare tarafından ihdas edilen bir işlem olması nedeniyle idari yargının görev alanına girdiğini, yetkili mahkemelerin ... Mahkemeleri olduğunu, dava konusu hesabın tasarruf mevduatı niteliği taşımaması nedeniyle müvekkilinden talepte bulunulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre davacının tüketici olduğu, bankacılık işleminden kaynaklı alacak istemine ilişkin davalarda yasal düzenleme gereğince görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi’nce idare hukuku ilkeleri ve hükümlerinin uygulanarak bir sonuca varılması gerektiği, tam yargı davası niteliğindeki bu davanın çözüm yerinin adli yargı değil, idari yargı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın yargı yoluna ilişkin dava şartının yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı yanca yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı davacıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11.09.2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.