1. Hukuk Dairesi 2015/15410 E. , 2018/13900 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 288 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, ancak satış işlemleri sırasında bedel konuşulmadığı gibi davalının da bir bedel ödemediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalı, zor durumda kalan davacının isteği üzerine 10.000.00.-TL ödeyerek taşınmazı satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "Davalı bu bedelden 250.00-TL"sını ödediğini resmi satış akdi ile kanıtladığından bakiye 9.750.00-TL"nı ödediğini de HMK"nun 200 vd. maddeleri uyarınca kanıtlaması gerekir.Buna karşılık, davalı tarafından ibraz edilen 12/08/2010 tarihli "gayrimenkullerimizi sattığımıza dair" başlıklı belgede davacının, 155, 288, 812 ve 813 parsellerdeki hak ve hisselerinin tamamını kendi rızası ile ... ve ..."ye sattığı, hak ve alacağının tamamını peşin ve defaten aldığı, bir alacağı kalmadığı ifade edildiğinden belgenin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir. Bu durumda anılan belge içeriğine göre davalının, davacıya tüm borcunu ödediği anlaşılmaktadır.Ne varki, davacı anılan belgeye yönelik imza inkarı ve sahtecilik iddiasında bulunmuştur. O halde imza inkarı ve sahtecilik iddialarının HMK"nun 164. maddesi gereğince önsorun olarak değerlendirilerek çözüme kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş olup hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde mahkemece 12/08/2010 tarihli belgede yer alan imzanın davacının eli ürünü olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğu, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, satış bedelinin ödenmediği iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı taktirde bedel istemine ilişkin olup mahkemece iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle, hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince;
Dava, 20.000,00-TL değer gösterilmek suretiyle açılmış, yargılama sırasında keşfen belirlenen değere göre noksan harç ikmal edilmemiştir.
Bu durumda dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden vekalet ücretine hükmetmek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün vekalet ücretine yönelik 5. fıkrasında yer alan "... 11.486,00-TL... " ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "3.600,00-TL" ibaresinin yazılmasına, davacının yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,24.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.