7. Hukuk Dairesi 2013/23439 E. , 2014/8849 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Tarsus İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
Tarihi : 10/07/2013
Numarası : 2011/245-2013/88
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, çalışma saatlerinin 07.30- 20.00 arası olduğunu ancak fazla mesai ücretlerinin ise ödenmediğini belirterek davalıdan fazla mesai ücreti talebinde bulunmuştur.
Davalı, çalışma süresinin 5 gün 08.45-18.30 olup 1 saat öğle arası dinlenmesi olduğunu, ancak fazla mesai yapıldığı durumlarda bordrosunda gösterilip kendisine banka aracılığı ile ödendiğini, buna hiçbir itiraz gelmediğini, öğle arası bankanın kapalı olduğunu hiç dinlenmeden yemek yemeden çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının mesaisinin her gün 08:25-18:30 ve ara dinlenmesini ise 1 saat olduğu, toplam 45 saatlik mesai süresini aşan çalışmada bulunmadığı, hafta sonları ve hafta içi 18:30’u aşan çalışmalarının ise karşılığının ödendiği kanaati ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacı işçinin fazla mesai çalışması yapıp yapmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla mesai yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda mahkemece, davanın bordrolarında fazla mesai tahakkuku olup, miktarın bankaya eksiksiz yatırılmış olması nedeniyle fazla mesai alacağının alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Eğer işçinin bordrolarında fazla mesai tahakkuku var ise daha fazla mesai yapıldığı ancak yazılı delil ile ispatlanabilir. Dosyada yazılı delil niteliğinde bulunan davacının bankada kurduğu alarm sisteminin çalışma saatleri ve işveren vekilinin Bölge Çalışma Müdürlüğüne vermiş olduğu bankada güvenlik görevlilerinin öğle arası çalıştığına dair beyanları bulunmaktadır. Ayrıca davacı tarafın tanıkları da hiçbir gerekçe gösterilmeksizin dinlenmemiştir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken öncelikli olarak davacı tarafın tanıklarını dinlemek ve dosya da bulunan yazalı delilleri birlikte değerlendirmek suretiyle davacının fazla mesai alacağı olup olmadığı konusunda bir karar vermektir. Mahkemece bu husus yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.