Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3604
Karar No: 2020/1180

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/3604 Esas 2020/1180 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2019/3604 E.  ,  2020/1180 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :...Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tapu iptâli ve tescil istemine ilişkin olup, tarafların her ikisi de arsa hissedarıdır.
    Davacılar vekili, davacıların intikâl nedeniyle davalı ile birlikte malik oldukları taşınmaz üzerinde bağımsız bölümler inşa edilmesi amacıyla dava dışı müteahhit ile 18.05.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözlemesi akdettiklerini, sözleşmeye göre davalıya zeminüstü 2. kattaki 2 numaralı dairenin; davacılara ise zeminüstü 3. kattaki 3 numaralı daire ve zeminüstü 5. kattaki 5 (ancak fiili zeminde ve resmi kayıtlarda 6) numaralı dairenin verileceğini, ancak kat irtifak tapularının tüm bağımsız bölümler 1/2"şer hisseli olacak şekilde oluşturulduğunu, müvekkillerinin ve davalının kendi hisselerine düşen daireleri sözleşme koşullarına göre adlarına müstakilen tescilini sağlayabilmek için ayrı ayrı vekâletname verdiklerini, davalı tarafı verilen bu vekâletname ile 2 numaralı bağımsız bölümün tamamını 10.03.2015 tarihinde eşi adına devir ve tescil ettirdiğini, akabinde 12.03.2015 tarihinde davacıları vekâletten azlettiğini ileri sürerek, dava konusu 3 (üç) ve 5 (ancak fiili zeminde ve resmi kayıtlarda 6) numaralı bağımsız bölümlerin davalı adına kayıtlı 1/2 hisselerinin iptâli ile davacılar adına miras payları oranında tapuya tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, sözleşmeye istinaden yapılan taşınmaz dağıtımının hakkaniyete uygun olmadığı kanaatiyle sözleşmeden sonraki bir tarihte tarafların bağımsız bölümlerin eşit şekilde paylaşılması konusunda anlaşma sağladıklarını, kat irtifak tapularının da tüm bağımsız bölümler 1/2"şer hisseli olacak şekilde oluşturulduğunu, davalının ortaya çıkan anlaşmazlık ve davacıların kendisine maddi bir zarar vermesini engellemek amacıyla davacı ..."yi vekillikten azlettiğini, kabul anlamına gelmemek üzere 3 numaralı dairede davacıların hak sahibi olduğu kabul edilse dahi, 5 (ancak fiili zeminde ve resmi kayıtlarda 6) numaralı dairede tarafların eşit hisseli malik olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmesinin 4. maddesinde bağımsız bölüm paylaşımının düzenlendiği, ancak numaratajlarda hata olduğu; öne bakan tarafın sözleşmede 5 nolu daire olduğu, ancak tapuda 6 nolu daire olarak gözüktüğü, davalı tarafça sözleşmeden sonra taraflar arasında sözlü anlaşma yapıldığını öne sürülmüşse de bu durumun yazılı bir delil ya da yeminle kanıtlanması gerektiği, ancak davalı tarafın kesin bir delille sözleşmenin koşullarının değiştirildiğini kanıtlayamadığı, davalının tapudaki yanlışlığı düzeltmek için aldığı vekâletle daireyi eşine aktardıktan sonra vekâletini iptâl ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 3 nolu ve 6 nolu bağımsız bölümlerde davalı adına kayıtlı 1/2 hissenin tapu kaydının iptâli ile veraset belgesindeki hisseler nispetinde davacılar adına tesciline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
    İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 26.09.2019 günlü 2017/1381 Esas, 2019/1105 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, alınması gerekli 44,40 TL maktu istinaf karar harcının, peşin olarak yatırılan 3.031,50 TL harç bedelinden mahsubu ile, kalan 2.987,10 TL harç fazlasının karar kesinleştiğinde talep halinde davalıya iadesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Harçlar Kanunu"ndaki düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece gözetilmesi gerektiği gibi temyiz nedeni olarak ileri sürülmese dahi Yargıtay tarafından da resen gözetilmesi gerekmektedir.
    492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 15. maddesinde yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden alınacağı, 16. maddesinde değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin esas olduğu, 28/a maddesinde karar ve ilam harçlarının dörtte birinin peşin alınacağı, (1) sayılı tarifenin A.III.1.a maddesinde konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68,31 oranında karar ve ilam harcı alınacağı, A.III.1.e maddesinde Bölge Adliye Mahkemeleri"nin tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararlar için de aynı oranda karar ve ilam harcı alınacağı ve A.IV.1.e maddesinde de Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerine yapılacak istinaf yolu başvurularında tarifede gösterilen miktarda başvuru harcının alınacağı düzenlenmiştir.
    Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında, değer ölçüsüne göre harca tabi davalarda, davanın ilk derece mahkemesince kabulü yahut kısmen kabulü durumunda, istinaf başvurusunda bulunan davalı taraftan istinaf maktu başvuru harcı ve istinaf nispi peşin karar harcının alınması gerekmekte olup, davalının istinaf başvurusunun esastan reddi halinde, davalı tarafça yatırılan istinaf nispi peşin karar harcı mahsup edildikten sonra kabul edilen değer üzerinden hesaplanan nispi istinaf bakiye harcından davalının sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken, davalının istinaf maktu karar harcından sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmekte ise de, düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca istinaf mahkemesi kararının ilam harcına ilişkin 2 nolu bendinin düzeltilerek, kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle istinaf mahkemesi kararının hüküm kısmının (2) nolu bendinin karar metninden çıkarılarak, yerine (2) nolu bent olarak “492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca istinaf kanun yolu için alınması gereken 12.125,02 TL nispi karar ve ilam harcından davalı tarafça peşin yatırılan 3.031,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.093,77 TL karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazine"ye irat kaydına” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 01.06.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi