
Esas No: 2018/5196
Karar No: 2020/4986
Karar Tarihi: 07.10.2020
2863 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/5196 Esas 2020/4986 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Yasaya Muhalefet
Hüküm : TCK’nın 44. maddesi delaletiyle;
2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62/1, 52/1-2-4, 51, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin verilen hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında İzmit Veliahmet Mahallesi 363 ada 11 nolu parselde bulunan tapulu arsasına yapı ruhsatı almadan kaçak bina inşaa ettiği, kaçak yapının kentsel sit alanında kalması aynı parselde birden fazla binanın bulunması, ön bahçe, yan bahçe mesafelerine, kadastro yoluna tecavüzlü olması ve yola terk işleminden sonra kalan inşaat alanının %35"i aşması nedeniyle ruhsata bağlanamadığı iddiasıyla imar kirliliğine neden olmak suçundan TCK’nın 184/1. maddesi uyarınca kamu davası açıldığı, sanığın savunmasında belediyeden izin ve ruhsat aldığını belirterek suçlamayı kabul etmediği, mahallinde keşif sonrası inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 05.06.2012 tarihli raporda; basit onarım ve tadilat izni ile doğrama değişimi, tesisat bakım onarım, çatı onarımı iç boya badana, dış boya badana iç duvar kaldırımı yapılabilecek iken eski binasına yatayda ve düşeyde ilave inşaat işleri yaparak aldığı izni ihlal ettiği, binanın eski hale getirilmediği, suça konu yapının kentsel sit alanında kalması, aynı parselde birden fazla binanın bulunması ön ve yan bahçe mesafelerini aşması, kadastro yoluna tecavüzlü olması, yola terk işleminin yapılmamış olması, inşaat yapabilme alanının %35 ini aşması nedenleriyle kaçak olduğu, ruhsata ve iskana bağlanamayacağının belirtildiği, yargılama sonucunda sanık hakkında TCK’nın 184/1. maddesi uyarınca kurulan mahkumiyet hükmünün sanık müdafii ve katılan Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyizi üzerine hükmün Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 10.12.2015 tarih... karar sayılı ilamıyla “İddianamede ve Mahkemece mahallinde yaptırılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; dava konusu binanın yer aldığı parselin kentsel sit alanı içinde kalmakta olduğunun belirtilmesi ve dolayısıyla sanığın ruhsatsız inşaat yapma eylemiyle, hem 2863 sayılı Kanunun 65. maddesini hem de 5237 sayılı TCK"nın 184/1. maddesini ihlal etmiş olması karşısında; TCK’nın 44. maddesinde tanımlanan fikri içtima kuralları da göz önünde bulundurulup, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması” gerekçesiyle bozulduğu, bozma ilamı sonrası sanığın 28/06/2016 tarih 2016/134 esas 2016/605 karar sayılı kararıyla 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dava konusu yerde mahkemece arkeolog ve inşaat bilirkişilerin katılımı ile yeniden keşif icra edilerek, suça konu uygulamaların niteliklerinin, yani, 3194 sayılı İmar Kanununun 21/3. maddesinde tanımlanan “basit onarım” mı yoksa 2863 sayılı Kanunun 9. maddesinde tanımlanan “inşai ve fiziki müdahale” mi olduğunun net olarak tespiti ile eylemi neticesinde sit alanına zarar verilip verilmediği, eski haline getirilip getirilmediği ya da bunun mümkün olup olmadığı araştırılarak sanığın eylemi neticesinde sit alanın zarar gördüğünün tespiti halinde, 2863 sayılı Kanunun 65/1-1. cümlesi uyarınca, zarara neden olmayan inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olduğunun tespiti halinde ise taşınmazın bulunduğu yerin bağlı olduğu idari birimin (belediye - il özel idaresi-büyükşehir belediyesi) bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunup bulunmadığı araştırılarak, anılan büronun varlığı halinde 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesi; yokluğu halinde ise aynı Kanunun 65/1-2. cümlesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1- Hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresi belirlenirken dayanak kanun maddesi olan TCK’nın 51/3. maddesinin belirtilmemesi,
2- Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceği ihtarı yapılırken dayanak kanun maddesi olan TCK"nın 51/7. maddesinin belirtilmemesi,
3- Hakkında tayin edilen hapis cezası ertelenen sanığın, TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususunun kararda gösterilmemesi,
4- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasının "c" bendindeki hak yoksunluklarının kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısında uygulanamayacağının gözetilmemesi,
5- İmar kirliliğine neden olma suçu ile ilgili olarak hakkında katılma kararı verilen İzmit Belediye Başkanlığının, 2863 sayılı Kanuna aykırılıktan doğan davalara katılma hak ve yetkisi bulunmadığından, lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.