19. Hukuk Dairesi 2015/14100 E. , 2016/2192 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı şirket yetkili temsilcisi ... ile vekili Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı şirket yetkili temsilcisi ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı ... ile müvekkili banka arasında imzalanan genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmeleri ve taşıt kredisi kullandırılarak imzalanan rehin sözleşmeleri ile de anılan firmaya ait çekici ve römork üzerinde rehin tesis edildiğini, dava dışı firmanın borcunu ödememesi üzerine dava dışı firma ile rehinli araçların maliki davalı firma hakkında rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davalı-borçlunun takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı ...."den takibe konu römork ve çekiciyi 03.10.2008 tarihli noter satış sözleşmesi ile satın aldığını, ..."nin 23.09.2008 tarihli yazısı ile çekicinin, 24.09.2008 tarihli yazısı ile de römorkun satışına ilişkin olarak araçların üzerinde rehin, haciz tedbir vs. şerhlerin kaldırıldığına dair yazılar yazıldığını, müvekkili firmanın iyi niyetli olarak söz konusu araçları satın aldığını, davacı bankaya borçlu olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; her ne kadar bankacı bilirkişi tarafından davalının tüm borçtan sorumlu olduğuna ilişkin rapor düzenlenmişse de bu rapora itibar edilmediği, zira davalının, asıl borçlu olan dava dışı 3.kişiden asıl borçlunun davacı ... Bankasına rehin verdiği plakası belirtilen araçların ...nin 23.09.2008 tarihli ilgili Noterliğe başlıklı yazısı ile davalı tarafça satın alınan araçlar üzerinde tedbir, mülkiyeti muhafaza, rehin gibi şerhlerin kaldırıldığına dair yazı üzerine anılan araçları satın aldığının anlaşıldığı, davalının aracı satın aldığı tarihte araç üzerinde herhangi bir rehin ve haciz yazısı olmadığından ve asıl olanın iyi niyet olduğundan kayıtlara değer verilmesi gerektiği, bunun aksinin de davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında özetle; dava konusu rehinli araçların dava dışı ... "nden satın alındığı tarihte üzerilerinde davacı banka lehine tesis edilmiş rehin hakkının bulunduğu, dava konusu rehinli araçlarla ilgili davacı banka lehine tesis edilen rehin hakkı halen geçerli olup davalının dava dışı ...."den araçları satın alırken ..."nün araçlar üzerinde rehin, takyit, haciz vs..bulunmadığına ilişkin yazı davacı banka lehine kurulan rehin hakkını geçersiz kılmayacağından davacının rehin sözleşmesine dayalı olarak rehinle temin edilen alacak miktarı oranında takibe geçmekte hukuki yararı bulunduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne, davalının icra takip dosyasına itirazının iptaline, takibin devamına, yasal unsurları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece verilen önceki kararın Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda bozulması üzerine bozma kararına uyularak yapılan yeniden yargılama sırasında dava konusu araçlar üzerindeki rehnin kaldırılmasına ilişkin olarak verilen ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 26.02.2013 tarihli ve 2011/67 E.-2013/45 K. sayılı kararının Yargıtay denetiminden geçerek 28.05.2014 tarihinde kesinleşmiş olduğu dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Bu durumda somut olayda davanın konusu kalmadığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ve dava tarihindeki haklılık durumu gözetilerek yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken mahkemece işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.