2863 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/4294 Esas 2020/4982 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4294
Karar No: 2020/4982
Karar Tarihi: 07.10.2020

2863 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/4294 Esas 2020/4982 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların, İstanbul'da koruma altındaki bir kentsel ve tarihi sit alanında bulunan ve tescilli kültür varlığı olan bir yapıya, izinsiz olarak otopark olarak işletmeleri nedeniyle açılan kamu davası, zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür. Ancak katılan vekili temyiz etmiş, yapılan inceleme sonucunda yeniden keşif yapılması ve olası zararın tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosunun varlığına göre sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği söylenmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 66. maddesi: Kamu görevlisinin görevi kötüye kullanması suçu.
- CMK'nın 223/8. maddesi: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması.
- 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 65. maddesi: Korunan yerlerde fiziki müdahaleye ilişkin hükümler.
12. Ceza Dairesi         2018/4294 E.  ,  2020/4982 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Yasaya Muhalefet
    Hüküm : TCK’nın 66 ve CMK’nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle düşme

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 12/07/1995 tarih ve 6848 sayılı kararı ile belirlenen kentsel ve tarihi sit alanı içerisinde yer alıp; aynı Kurul"un 19/08/1999 tarih ve 11006 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen yapı parselinin, malik olan sanık ... tarafından diğer sanık ..."e kiralanarak, otopark niteliğiyle işletildiği iddiasıyla açılan kamu davasında; 25.01.1999 tarihinde yangın geçiren binanın zaman içerisinde doğal dengesini yitirerek 2002 yılında tamamen yıkıldığı, tescilli taşınmaza yönelik projelendirme süreci devam ederken dosya kapsamında mevcut 17/04/2002 tarih, 13834 sayılı ve 02/01/2013 tarih, 1101 sayılı kurul kararları arasında geçen süreçte, suça konu parselin otopark olarak işletildiği müteaddit defalar tespit edilerek, yasal işlem yapılmak üzere suç duyurularında bulunulduğu, anılan suç duyuruları nedeniyle sanık ..."in babası ..., amcası...y ve kiracı..."nun,...l 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2006/291 - 304 sayılı; yine...y ve..."nun...l 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/21 - 2009/1408 sayılı dosyasında yargılanmış oldukları, en son 04.12.2012 tarihli tutanakta yerinde yapılan incelemede davaya konu 738 ada 22 nolu parselin halen otopark olarak işletildiğinin belirtildiği, buna istinaden...l IV. Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 02.01.2013 tarih 1101 sayılı kararı ile suç duyurusunda bulunulmasına, otopark faaliyetinin derhal durdurulmasına karar verildiği, her ne kadar sanıklar savunmalarında suça konu yerin tescilli olduğunu ve otopark olarak işletilmesinin yasak olduğunu bilmediklerini beyan etmiş iseler de, tapu kaydının beyanlar hanesinde korunması gerekli kültür varlığı olduğuna dair şerh bulunduğu, Eminönü Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü görevlilerince düzenlenen 26/08/2005 tarihli “tebellüğ ilmuhaberi” ne göre, otopark olarak faaliyet gösterilen taşınmazın boşaltılması gerektiği ve 29/08/2005 tarihli “mühürleme zaptı” na göre, otoparkın giriş yerinden mühürlendiği hususlarının, “... yerine çalışanı sanık ..."e tebliğ edildiği, ayrıca bozma ilamından sonra icra edilen keşiften anlaşıldığı üzere suça konu taşınmazın halen sanık ... tarafından otopark olarak işletildiği dikkate alındığında bilmedikleri yönündeki savunmalarına itibar edilemeyeceği ve suça konu alanın sit alanında kaldığını ve tescili olduğunu bildiklerinin kabulünde zorunluluk bulunduğu, ayrıca her ne kadar bilirkişi raporunda parselde inşai ve fiziki müdahale yapılacak bir yapının bulunmadığı belirtilmiş ise de daha öncesinde tescilli bir yapı bulunan bu arazinin, ilgili Koruma Bölge Kurulu"ndan izin alınmadan otopark olarak kullanılmasının 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesinde düzenlenen fiziki müdahale kapsamında bulunduğu anlaşılmakla,
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Önceki keşfe katılan bilirkişilerden farklı mimar, sanat tarihçi ve inşaat mühendisi bilirkişilerin katılımı ile yeniden keşif icra edilerek, sanıkların eylemi neticesinde tescilli olan ve sit alanında bulunan parselde zarar meydana geldiğinin tespiti halinde, 2863 sayılı Kanunun 65/1-1. cümlesi uyarınca, zarara neden olmayan inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olduğunun tespiti halinde ise taşınmazın bulunduğu yerin bağlı olduğu idari birimin (belediye - il özel idaresi-büyükşehir belediyesi) bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunup bulunmadığı araştırılarak, anılan büronun varlığı halinde 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesi; yokluğu halinde ise aynı Kanunun 65/1-2. cümlesi uyarınca sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.