13. Hukuk Dairesi 2015/42100 E. , 2017/11323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının ... ilçesi Toki konutları 1. etap 5414 parsel 9 nolu işyerini satın aldığını, ancak sözleşme hükümlerine uymayıp sözleşme gereği ödemesi gereken taksitleri ödemediğinden kendisine aracı banka Ziraat Bankası ... Şubesi tarafından ihtarnameler keşide ve tebliğ edildiğini, sözkonusu ihtarnamede, borç miktarının belirlenen süre içerisinde ödenmemesi halinde başka bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın satış sözleşmesinin "sözleşmenin feshedilmesi" başlıklı 9. maddesi uyarınca sözleşmenin ve konut hakkının feshedileceği ihtar olunmasına rağmen, davalı tarafından borç ödenmemekle birlikte konutun tahliye edilmediğini ve idarelerine teslim edilmediğini, iş bu nedenle de, mülkiyeti idarelerine ait olan ve davalı tarafından teslim edilmeyen taşınmaza vaki müdahalenin menine (taşınmazın tahliyesine) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının davaya konu ... ilçesi, Toki konutları 1 etap 5414 parsel 9 nolu iş yerinden tahliyesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda; davalının davacı idareden aralarında akdetmiş oldukları sözleşme ile bir işyeri satın aldığı anlaşıldığından taraflar arasındaki davada davalının bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olmadığı, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olmadığının kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığına göre davaya bakmaya genel mahkemeler görevlidir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese bile re"sen gözetilmesi gerekir.Mahkemece her ne kadar davacının talebi üzerine 26/05/2015 tarihli tavzih kararı ile karar başlığındaki ""Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla"" ibaresinin çıkartılarak hükmün bu şekilde tavzihine karar verilmiş ise de tavzih edilebilecek hususlar 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 305.maddesinde düzenlenmiş olup, söz konusu durum göreve ilişkin olmakla tavzihle düzeltilebilecek bir husus değildir. Buna göre mahkemece, davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmaması, davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunun kabulü gerekirken, değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, {2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.