22. Hukuk Dairesi 2017/26494 E. , 2019/23663 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı bankada çalışırken fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendinkapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının kıdem süresine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 21.02.2012 tarihinde çalışmaya başladığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Sosyal Güvenlik kayıtları ve davalı tarafından sunulan belgelerden davacının işe başladığı tarih 21.02.2011 olup, buna göre yapılacak hesaplama doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasındaki diğer bir uyuşmazlık da davacı işçinin fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı konusundadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda; yönetmen olarak çalışan davacı dava dilekçesinde fazla çalışma alacağı talebinde bulunarak bu iddiasını tanık beyanları, bilgisayar açılış- kapanış saatleri, bankanın açılış-kapanış saatleri ile mail bilgileri gibi kayıt ve belgelere dayandırmıştır. Davalı tarafından dosyaya bilgisayar açılış- kapanış saatleri olarak finsoft kayıtlarının sunulduğu beyan edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda İş Müfettişi Teftiş raporundan da bahsedilerek davalı tarafından sunulan bu kayıtlara göre davacının fazla çalışmalarının yıllık 270 saat altında kaldığı belirtilmiş ve buna göre fazla çalışma alacağının reddine karar verilmiştir. Davacı, davalı tarafından sunulan ve finsoft olduğu belirtilen kayıtların bilgisayar açılış-kapanış saatlerine ilişkin olmadığını, finsoft un bilgisayar içinde yer alan programlardan biri olduğunu ve sunulan kayıtların banka tarafından oynanmış ve düzeltilmiş olabileceğini iddia etmiştir. Davacının belirttiği bu hususlar araştırılmaksızın salt bu kayıtlara göre fazla çalışma alacağının reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece yapılacak iş; sunulan kayıtların bilgisayar açılış- kapanış saatlerini gösteren kayıtlar olup olmadığının araştırılması; kayıtların bilgisayar açılış-kapanış saatlerini gösteren kayıtlar olmadığının tespit edilmesi halinde davalı tarafından açılış- kapanış saatlerini gösteren kayıtların istenmesi; bu kayıtların sunulmaması halinde ise davacıyla aynı dönemde çalışmış tanık beyanlarına göre dosya kapsamında belirtilen iş müfettiş raporu ve yıllık 270 saat sınırlaması da dikkate alınarak yapılacak hesaplamaya göre hüküm kurulması gerektiğidir.
Mahkemece bu husus gözetilmeden eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmiş olması isabetli olmayıp bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.