12. Ceza Dairesi 2017/4665 E. , 2020/4980 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Yasaya Muhalefet
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 67/2, TCK’nın 52, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
06.06.2014 tarihli yakalama ve muhafaza altına alma tutanağına göre,...ilçesi, .... Cadde üzerinde elinde siyah poşet bulunan esmer, siyah montlu, 170 cm boylarında bir erkek şahsın poşet içerisindeki tarihi eserleri pazarlamaya çalıştığı şeklinde bilgi alınması üzerine kolluk kuvvetlerinin harekete geçtiği, yapılan araştırmada yolun sağ tarafında yürümekte olan eşgale uygun elinde siyah poşet bulunan sanığın durdurulduğu, elindeki poşette ne olduğu sorulduğunda sanığın tedirgin olduğu ve poşette tarihi eser olduğunu söyleyerek poşeti kolluğa teslim ettiği, poşet içerisinde yapılan incelemede gazete kağıdına sarılı vaziyette 3 göz yaşı şişesi, 7 adet kolye taşı ve 4 adet gümüş bilezik olmak üzere toplam 14 parça eserin ele geçirildiği, bu eserler üzerinde tarafsız arkeolog bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, 4 adet düşük ayar gümüş bileziğin güncel olup 2863 sayılı Kanun kapsamında olmadığı, onun dışında kalan 4 adet boncuk – firit, 3 adet pendant-firit, 2 kırık parfüm şişesi ile bir parfüm şişesinin 2863 sayılı Kanun kapsamında olduğunun belirtildiği, sanığın savunmasında suça konu eserleri olay tarihinden 3 gün önce tarla sürerken bulduğunu, ertesi günü müzeye teslim edeceği için evinden işyerine götürmek için yanına aldığını beyan ettiği anlaşılmakla;
Sanığın dosya kapsamı itibariyle aleyhine delil bulunmayan savunması dikkate alındığında, 2863 sayılı Kanun"un 67/2 maddesinde düzenlenen “kültür varlığı ticaretine aykırılık” suçunun oluşması için gerekli, bildirimi yapılmamış kültür varlığının ticaret kastı ile “satışa arz edilmesi”, “satılması”, “verilmesi”, “satın alınması” ve “kabul edilmesi” eylemlerinden hiç birinin somut olayda gerçekleşmediği, sanığın savunmasında suça konu eserleri olaydan 3 gün önce tarlada çalışırken bulduğunu ve ertesi gün müzeye teslim edeceğini belirtmesi karşısında anılan Kanunun 67/1. maddesinde açıklanan “haber verme yükümlülüğüne aykırılık” suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, dosya kapsamı ile bağdaşmayan hatalı değerlendirme ile “kültür varlığı ticaretine aykırılık” suçundan hüküm tesis edilmesi,
Kabule göre de;
1- Sanık hakkında tekerrüre esas alınan...4. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/194 esas, 2013/889 karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK"nın 106/1-1. cümle maddesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 106/1-1.cümle maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 254. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri ilgili mahkemece yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanık hakkında bahsedilen ilam esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- 2863 sayılı Kanunun 23. maddesi kapsamında müzelik değer taşıyan, tasnif ve tescile tabi taşınır kültür varlığının, aynı Kanunun 75. maddesi gereğince müzeye teslimine karar verilmesi gerekirken dayanak kanun maddesi belirtilmedene Müze Müdürlüğünde saklanmasına karar verilmesi,
3- Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.