Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2015/530
Karar No: 2015/2723
Karar Tarihi: 27.11.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/530 Esas 2015/2723 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2015/530 E.  ,  2015/2723 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Taraflar arasındaki “Kurum işleminin iptali ve tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 8. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 03.06.2013 gün ve 2013/310 E., 2013/515 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 19.12.2013 gün ve 2013/21301 E., 2013/24995 K. sayılı ilamı ile;  
    (...1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak tescili bulunmayıp, Almanya’da geçen sürelerini 3201 sayılı Kanuna göre borçlanarak, borçlanma bedelini kısmen ödemiş olan davacı, sigorta başlangıcının Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi gereğince, 24.05.1976 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini isteyip, talebini daha sonra 01.09.1979 tarihi olarak ıslah etmiş; Mahkemece, ıslah dilekçesi esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Konuya ilişkin 10.04.1965 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 01.11.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları (aylıkları)” başlıklı beşinci bölüme 02.11.1984 tarihinde imzalanıp 05.12.1985 tarihli 3241 sayılı Yasayla onaylanıp yürürlüğe giren Ek Sözleşme ile getirilen sözleşmenin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmüne göre, bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce, bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına giriş tarihi, Türk Sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceği açıkça ifade edilmiştir.
    3201 sayılı Kanununda, borçlanılacak süreler belirtilmiş olup; yukarıda da belirtildiği gibi, sözleşme gereği sigorta başlangıcına esas alınacak çalışmanın rant sigortasına (uzun vadeli sigorta kollarına –maluliyet, yaşlılık ve ölüm sigortası-) tabi olması gerekir.
    Dosyadaki TR-4 belgesinde, davacı için 24.05.1976 -06.07.1977 tarihleri arası dönemde mesleki eğitim, 01.09.1979 – 28.02.1982 tarihleri arasında pflictbeitragszeit beruflich ausbildung (mesleki eğitimden dolayı zorunlu prim), 01.03.1982 tarihinden başlayarak pflictbeitragszeit (zorunlu prim) ödendiği yazılı olup; Mahkemece, tespitine karar verilen tarihteki primlerin rant sigortasına dayalı olup-olmadığı araştırılmalı; sözleşme gereğince rant sigortasına dayalı olmayan çalışmanın sigorta başlangıcına esas alınamayacağı, varsa sonraki rant sigortasına dayalı çalışma tarihinin sigorta başlangıcı olarak esas alınabileceği gözetilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
    Ne ki, yurtiçi sigortalılık kaydı bulunmayan, 27.06.2012 günlü borçlanma başvurusu ve 15.11.2012 günlü ödemeyle Almanya’da geçen yurtdışı sürelerini 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesinde öngörülen sigortalılık niteliğinde borçlanan davacının, sözleşme gereği sigorta başlangıcının, Türkiye’de 5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesinde öngörülen sigortalılığa giriş niteliğinde olacağı belirgindir.
    2-Kabule göre de; davacının, ıslah dilekçesi ile talebini daralttığı, bu durumda, kısmen ret ile kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği de gözetilmelidir.
    Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır...)  
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.  
     
     
    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:  
    Dava,  davacının, sigortalılık başlangıç tarihinin Almanya’da çalışmaya başladığı 01.09.1979 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin, Türkiye sigortasına giriş tarihi olarak tespiti talebinin Kurum tarafından reddedildiğini, oysa Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29/4 maddesi ve 506 sayılı yasanın 108.maddesi uyarınca Aman Rant Sigortasına tabi çalışmaya başladığı 01.09.1979 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, 3201 sayılı Yasaya göre yapılan borçlanmanın Sosyal güvenlik sözleşmesi ile ilgisinin bulunmadığını, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin tespitinde 3201 sayılı Kanun’un 2.maddenin değil 5.maddesinin esas alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Yerel mahkemece, Anayasa"nın 90. maddesi ile imzalanmış uluslararası sözleşme hükümlerinin iç hukuk hükümleri olarak kabul edildiği de gözetildiğinde Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi hükümlerine öncelik tanımak gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece  yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuştur.  
    Yerel mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davalı vekili getirmiştir. 
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının, 01.09.1979 – 28.02.1982 tarihleri arasındaki dönemde yurt dışında mesleki eğitimden dolayı ödediği zorunlu primlerin rant sigortasına dayalı olup-olmadığının araştırılmasının gerekip gerekmediği varılacak sonuca göre Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihinin yurt dışında mesleki eğitimden dolayı zorunlu prim ödemeye başladığı 01.09.1979 tarihi mi yoksa Rant sigortasına prim ödemeye başladığı 01.03.1982 tarihinin mi kabul edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Öncelikle belirtilmelidir ki, Anayasa’nın 90/son maddesi uyarınca uygulama önceliğine sahip bulunan Almanya ile imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29. maddesi uyarınca, sigortalılık başlangıç tarihinin, yurtdışında çalışmaya başlanılan tarih olduğunun tespiti gerektiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümü bakımından davacının 01.09.1979 – 28.02.1982 tarihleri arasında pflictbeitragszeit beruflich ausbildung (mesleki eğitimden dolayı zorunlu prim) ödenmiş çalışmalarının niteliğinin tespiti önemlidir.
    Bu nedenle, öncelikle “Sigortalılık süresi” ve “Hizmet borçlanması” kavramlarına değinmekte yarar vardır:  
    “Sigortalılık süresi”, uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresini düzenleyen 5510 sayılı Kanunun 38’inci madde hükmü; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcını; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun geçici 20’nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edileceğini; kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresinin, 18 yaşının ikmal edildiği tarihte başlamış olacağını, bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayısı hesabına dâhil edileceğini öngörürken, Uluslararası sosyal güvenlik sözleşme hükümlerini saklı tutmuştur.
    Anayasa’nın 90/son maddesi uyarınca, yöntemince yürürlüğe konulmuş uluslararası sözleşmeler kanun hükmünde olduğu gibi, normlar hiyerarşisi yönünden uluslararası sözleşme kurallarına, uygulamada yasal güç tanınmakta ve bu kuralların uygulanma önceliği de bulunmaktadır.
    Konuya ilişkin 10.04.1965 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 01.11.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları(aylıkları)” başlıklı beşinci bölüme   02.11.1984   tarihinde   imzalanıp   05.12.1985  tarihli  3241  sayılı  Yasayla onaylanıp yürürlüğe giren Ek Sözleşme ile getirilen sözleşmenin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmüne göre, bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce, bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına giriş tarihi, Türk Sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceği açıkça ifade edilirken; aynı bölümde düzenlenmiş 27’inci  madde hükmü ise,  her iki akit taraf mevzuatına göre nazara alınabilecek sigortalılık sürelerinin varlığı  halinde, uygulanacak mevzuata göre yardım hakkının doğmasında, diğer akit taraf mevzuatına göre geçen ve aynı zamana rastlamayan, hesaba dahil edilebilir nitelikteki sigortalılık sürelerinin de nazara alınacağını; sigortalılık sürelerinin hangi ölçüde hesaba dahil edilebileceğini ise, hesaba dahil edilebilirliğini tayin eden mevzuata göre tespit edileceği ifade edilmiştir.
    Nitekim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yurt dışında geçirdikleri çalışma sürelerinin sosyal güvenlikleri açısından değerlendirilebilmesi amacıyla 22.05.1985 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunla, Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceğini öngörmüştür.
    Alman Sosyal Güvenlik Sistemine ilişkin temel yasaların toplandığı toplam 12 kitaptan oluşan Sosyal Kanun’un (SGB-Sozialgesetzbuch/Sosyal Kanun Kitabı), Yasal Emeklilik Sigortası (Gesetzliche Rentenversicherung) adını taşıyan VI. Kitabının konuya ilişkin “Mecburi Sigortalı Olan Kişiler” başlıklı birinci bölümün 1. maddesi, zorunlu sigorta kapsamında olan kişilerin; tüm çalışanlar (işçi ve müstahdemler), meslek eğitimi gören çıraklar, kayıtlı atölyelerde çalışan özürlüler, askerliğini yapanlar ya da sivil hizmetini yerine getirenler, bazı serbest çalışanlar (öğretmenler, öğretim görevlileri, eğitmenler, bakım görevlileri, ebeler, zanaatkarlar, sanatçı ve yazarlar, sigortalı başka birini çalıştırmayan serbest çalışanların, yasal emeklilik sigortası kapsamına girebildikleri kabul edilmektedir (Şeniz Özmert Koçer, Almanya Federal Cumhuriyeti Sosyal Güvenlik Sistemi ve Sistem İçerisinde Sosyal Sigorta Uygulamaları Uzmanlık Tezi, Ankara-2014, s.56).
    Yine aynı kitabın yasal aylık sürelerini düzenleyen beşinci başlığını taşıyan 55. maddesinde de “Prim ödeme süreleri, mecburi veya isteğe bağlı sigorta primlerinin ödendiği sürelerdir. Özel yasalara göre ödenmiş kabul edilen mecburi sigorta primlerine ilişkin sürelerde de, mecburi sigorta primlerinin ödendiği süreler olarak kabul edilir.” hükmünü içermekte olup; nitekim davalı ... tarafından benzer nitelikteki dava dosyalarına gönderilen yazılarına ekli Türkçeye tercüme edilmiş Alman Sigorta Mercii yazısında da “pflictbeitragszeit beruflich ausbildung (mesleki eğitimden dolayı zorunlu prim)” olduğu belirtilmektedir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacının 01.09.1979-28.02.1982 tarihleri arasındaki dönemde yurt dışında mesleki eğitimden dolayı ödediği zorunlu primlerin, Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları (aylıkları)” başlıklı beşinci bölüme   02.11.1984   tarihinde   imzalanıp   05.12.1985  tarihli  3241  sayılı  Yasayla onaylanıp yürürlüğe giren Ek Sözleşme ile getirilen sözleşmenin 29’uncu maddesi hükmü kapsamında, uzun vadeli sigorta kollarından olan malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından Alman rant sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık girişi olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu nedenle aynı hususa işaret eden direnme kararı usul ve yasaya uygun olup, onanması gerekir.
    S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı ONANMASINA 27.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi