Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/13916
Karar No: 2018/4982
Karar Tarihi: 24.05.2018

Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13916 Esas 2018/4982 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, vergi suçu raporu ve sahte fatura kullanmak suçlarından dolayı yargılanmış ve hüküm giymiştir. Ancak, suçlara ilişkin tam olarak hüküm kurulmamıştır. Mahkeme, sanığın vergi suçu raporu ve sahte fatura kullanmak suçlarından dolayı mahkumiyet hükmü alması gerektiğine karar vermiştir. Ancak, hüküm kurulurken bazı hatalar yapılmıştır. CMK'nın 216/3. maddesi gereği sanığın son sözü sorulmamıştır ve gerekli belgeler eksik incelenmiştir. Ayrıca, suç tarihi ve kanun maddeleri hatalı belirtilmiştir. Bu sebeplerden dolayı, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri: 213 sayılı VUK, 359/b, 5271 sayılı CMK'nın 216/3. maddesi, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'un 2 ve 7. maddeleri, 213 sayılı VUK'nun 227. maddesi, 213 sayılı VUK'nun 230. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2017/13916 E.  ,  2018/4982 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 16.12.2010 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında vergi suçu raporu ve mütalaaya uygun olarak 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından da dava açıldığı, bu suçlara ilişkin gerekçeli kararda "sanığın 2008, 2009 yıllarında 213 sayılı VUK"nun 359/b maddesinde tanımlanan kaçakçılık suçunu oluşturmadığı" açıklamasına yer verilmesine rağmen bu suçlardan hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, bu suçlardan mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    Sanık hakkında "2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 29.01.2008 gün 193-7, 25.04.2006 gün ve 2-3-12 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK’nın 216. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen son sözün sanığa ait olduğu kuralının kovuşturmanın sona erdirilmesi, hükmün tesis ve tefhimine geçilmesi öncesinde son konuşan tarafın hazır bulunan sanık olmasının gerektirdiği cihetle; hükmün açıklandığı 06.11.2014 tarihli oturumda iddia makamının esas hakkındaki mütalaasından sonra esas hakkındaki savunması sorulan ancak tutanakta savunmasına yer verilmeyen hazır olan sanıktan son sözü de sorulmadan yargılamanın bittiği belirtilip hüküm kurularak savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle, CMK’nın 216/3. maddesine aykırı davranılması,
    2-Antalya 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2012/970 Esas, 2014/236 Karar sayılı ilamı ile sanığın 01.10.2012 tarihinde işlediği basit yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından dolayı sanık hakkındaki hükmün açıklanması için ihbarda bulunulduğu, bu ilamda sanığın işlediği TCK"nın 106/1-1.cümlesinde yer alan tehdit suçunun 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek uzlaşma kapsamına alınmış olduğu anlaşılmakla, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, tehdit suçu yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3-Sahte fatura kullanmak suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında kullanıldığı iddia olunan faturaların asılları ya da suretlerinin dosya içerisinde bulunmadığı ve dosyadaki 17.09.2010 tarihli mütalaa ile 16.08.2010 tarihli vergi suçu raporundan suça konu faturaların dosyada bulunmayan sanık hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarının ekinde yer aldığının anlaşılması karşısında, öncelikle sanık hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarının ve 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarına ait fatura asıl ya da örneklerinden de kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, faturaların temin edilmesinden sonra, sanığın suçlamayı kabul etmeyen savunması nedeniyle, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, suça konu faturaları düzenleyen şirket yetkilileri de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    4-Sanık hakkında hükmün açıklanmasına neden olan suçun adının ve işlendiği tarihin gerekçeli karar içeriğinde doğru şekilde belirtilmesine rağmen, kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında "...kararda belirtilen 5 yıllık denetim süresi içerisinde 07/12/2011 tarihinde mühür bozma suçunu işlemiş bulunduğu Antalya 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/970 esas, 2014/236 karar sayılı ilamı ile anlaşılmış olup..." denilmek suretiyle gerekçe ve hüküm arasında çelişkiye neden olunması,
    5-Kabule göre de;
    a)Her takvim yılında işlenen sahte fatura düzenlemek eylemlerinin her bir takvim yılı için birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturduğu gözetilmeden hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin tek suçtan ceza tayini,
    b)2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarına ait suça konu faturaların KDV indiriminde kullanılmış olmaları ve düzenlenen en son fatura tarihleri dikkate alındığında, her takvim yılı için ayrı ayrı "21.01.2006, 21.01.2007, 25.01.2008" olan suç tarihlerinin gerekçeli kararda "2005" şeklinde eksik gösterimesi,
    Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi