21. Hukuk Dairesi 2017/1969 E. , 2017/7730 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
A)Davacı İstemi :
Dava, 25.08.1975-31.08.1979 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini talep etmiştir
B)Davalı Cevabı :
Davalı Kurum vekili, 6552 sayılı Yasa’nın 64. maddesi ile 5521 sayılı Yasa’nın 7. maddesine eklenen fıkra gereğince davacının dava açmadan önce Kuruma başvurması, Kurumun 60 gün içinde cevap vermemesi veya sessiz kalması halinde dava açması gerekirken dava şartını yerine getirmeden davayı açtığını, bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, davanın 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, Kurum tarafından yapılan işlemlerin yasaya uygun olduğundan davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
Mahkemenin; davacının 04/10/2000 tarih itibari ile zorunlu bağkur sigortalısı olarak tescilinin olmadığı ve 4956 sayılı kanunun yürülüğe girdiği 02/08/2003 tarihinden itibaren 6 ay içerisinde yani en geç 02/02/2004 tarihine kadar davalı kuruma başvurusunun olmadığı, aynı şekilde 5510 sayılı yasanın geçici 8. Maddesi gereğince 01/10/2008 tarihinden önce bağkur sigorta tescil kaydı olmayan ve yasanın yürürlüüğe girdiği tarihten itibaren süresi içerisinde borçlanma imkanlarından yararlanmayan davacının dava dilekçesinde belirttiği tarihler arasında vergi mükellefiyeti bulunmasına rağmen bu dönemlerin bağkur sigortalısı olarak tespitinin mümkün olmadığı gerekçesine dayandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir
İstinaf başvurusu :
Davacı vekili; tespitini istediği sigortalılık başlangıç tarihine esas olan vergi kaydının 25.08.1975-31.08.1979 tarihleri arasındaki dönem olduğunu, bu dönemde 2654 sayılı Yasa’nın yürürlükte olmadığını, karara esas alınan bilirkişi raporunun yürürlükte olmayan Yasa hükmüne dayanarak düzenlendiğini, 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’da yapılan değişikliklerin irdelenip değerlendirilmediğini, verilen kararın Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/21-10 Esas 2009/52 Karar sayılı 04.02.2009 tarihli ilamına aykırı olduğunu gerekçesiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu ;dosya içeriği, yukarıda irdelenen yasal düzenlemeler, davacının 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmalarının 01.04.1971-11.02.1974 tarihleri arasındaki döneme ait olması, Emekli Sandığı"na tabi çalışmasının bulunmaması, 07.03.1983 tarihinde Kuruma başvurmuş olması ve giriş bildirgesinin 15.01.1983 tarihinden geçerli olacak şekilde Kurumca kabul edilmiş olması durumları birlikte değerlendirildiğinde; 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 13.madde gereğince davacının yasanın yürürlük tarihi olan 20.04.1982 tarihinden itibaren bir yıllık süre içinde 07.03.1983 tarihinde Kuruma başvurarak sigortalılık işlemlerinin yapılmasını istediği, Kurumun, davacının 25.08.1975-31.08.1979 tarihleri arasındaki vergi kaydına dayanarak, ek geçici 13.madde gereğince sigortalılık işlemlerini yapması gerekirken 11.02.1974 tarihinde sona eren 506 sayılı Yasaya tabi çalışmayı gerekçe göstererek sigortalılık başlangıç tarihini 15.01.1983 olarak kabul etmesinin yasaya uygun olmadığı, davacının yasal düzenleme çerçevesinde süresi içinde yaptığı başvurunun geçerli olduğu, davacı hakkında 5510 sayılı Yasa"nın geçici 8.maddesinin uygulanamayacağı, aynı Yasa"nın geçici 7. maddesindeki düzenleme gereğince davacının 1479 sayılı Yasa"nın 24 ve 25.maddeleri gereğince vergi yükümlüsü olduğu tarihin Bağ-Kur sigortalılık başlangıç tarihi sayılarak 25.08.1975-31.08.1979 tarihleri arasındaki sürenin sigortalılık süresi olarak kabul edilmesi gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuştur.
E)Temyiz :
Davalı vekili; davacının yasanın öngördüğü süreler içinde Kuruma başvurusu olmadığını, geriye dönük tescil yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dosya içindeki kayıt ve belgelerden;davacının 07.03.1983 tarihinde Bağ Kur giriş bildirgesi verdiği, Bağ Kur tescilinin 15.01.1983 tarihinde yapıldığı, 25.08.1975-31.08.1979 ve 15.01.1983-30.06.1983 tarihleri arasında vergi kaydının olduğu anlaşılmıştır
14.04.1982 tarihli 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen Ek Geçici 13. maddede 1479 sayılı Kanun ve aynı kanunda değişiklik yapan kanunlara göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte başlayacağı, bu kanuna göre kayıt ve tescil edilmek kaydı ile 01.10.1972-20.4.1982 tarihleri arasında vergi kaydı bulunanların bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde yazılı olarak müracaatta bulunmak, borçlanma tutarını bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde ödemek şartıyla bu süreleri hizmetten saydıracakları bildirilmiştir.
Bağ Kur tescili 15.01.1983 tarihli vergi kaydına istinaden bu tarihten başlatılan davacının 20.04.1982 tarihinden itibaren bir yıl içinde Kuruma başvurarak geriye dönük olarak 25.08.1975-31.08.1979 tarihleri arasındaki vergi kaydına ilişkin süreyi borçlanma talebinin olup olmadığı araştırılmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.(Yargıtay HGK, 19.10.2005 tarih ve 2005/21-549-598)
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulüne karar vermesine dair yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
G)Sonuç :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.