Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2918
Karar No: 2021/2807
Karar Tarihi: 25.05.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2918 Esas 2021/2807 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, mirasçıların ortak malı olan bir taşınmazın satışında muvazaa iddiasıyla tapu iptali ve tescil ile tazminat talebi şeklinde açılmıştır. Davacılar, satışın gerçekleştiği tarihte mirasbırakanın hukuki ehliyetinin olmadığını ve miras paylarına ilişkin işlemlerde muvazaa yapıldığını iddia etmişlerdir. Mahkeme, müteselsil davacılardan bazılarının davadan feragat ettiğini tespit etse de, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak pay oranında açılan davanın reddine karar vermiştir. Karar temyiz edilmiş, ancak temyiz eden davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri için maktu vekalet ücreti davacıdan alınıp davalılara verilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şunlardır: 6100 sayılı Hükümün Geçici 3. Maddesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. Maddesi, ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
1. Hukuk Dairesi         2019/2918 E.  ,  2021/2807 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, ortak mirasbırakanları...’ın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla maliki olduğu 9404 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki 1 ve 2 no’lu bağımsız bölümlerin 15129/15260’şar paylarını davalı ...’a, 3, 4, 5 ve 6 no’lu bağımsız bölümlerin 15129/15260’şar paylarını dava dışı ...’ya ve 7 no’lu bağımsız bölümün 15129/30520 payını...’ya, 15129/30520 payını ise ...’a satış yoluyla devrettiğini, 1 ve 2 no’lu bağımsız bölümlerdeki anılan payın iyiniyetli 3. kişi tarafından iktisap edildiğinden dava konusu yapılmadığını, öte yandan dava dışı ...’nin 3, 4, 5, 6 ve 7 no’lu bağımsız bölümlerdeki payını muvazaalı olarak diğer davalı ...’e devrettiğini, mirasbırakan ...’ın temlik tarihinde hukuki işlem yapma ehliyetinin bulunmadığını, daha sonra kısıtlandığını, mirasbırakana devir konusunda baskı yapan çocukları .. ile davalıların tanışık olduğunu ileri sürerek, dava konusu 3, 4, 5, 6 ve 7 no’lu bağımsız bölümlerde muvazaaya konu davalılar adına olan payın iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişler, 31/10/2014 tarihli dilekçeleri ile dava konusu bağımsız bölümlerin yargılama sırasında devri nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 125. maddesi uyarınca tazminat isteği ile davaya devam etmişler, 10/12/2014 tarihli dilekçeleri ile tazminat isteklerini arttırmışlardır.
    Davalı ... ..., ... . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/360 esası üzerinden aynı davanın açıldığını, kesin hüküm ve derdestlik nedeniyle öncelikle davanın reddini, ayrıca iddianın gerçeği yansıtmadığını, satışın gerçek olduğunu, taraflar arasındaki sorunu üçüncü kişi olarak bilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalı ..., kesin hüküm ve derdestlik itirazlarının olduğunu, muvazaa iddiasının yersiz olduğunu, mirasbırakan tarafından yapılan akde taraf olmayıp iyiniyetli 3. kişi konumunda bulunduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tazminat talebi yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, “Somut olayda, davacılar dışında başkaca mirasçıların bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Davacılar, hukuki ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayanarak miras payları oranında tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişler, yargılama sırasında isteklerine tazminat olarak devam etmişlerdir. Bu durumda ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağı bulunduğu söylenemez. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.05.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası ve ehliyetsizlik hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil- tazminat isteğine ilişkin olup, tüm dosya içeriği itibariyle murisin işlem tarihi olan 03.07.2008 tarihinde ehliyetsiz olduğu anlaşılmakla, pay oranında talepte bulunulamayacağı, diğer taraftan ehliyetsiz kişi tarafından iradi işlem olan muris muvazaası işleminin gerçekleştirilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, tereke adına açılması gereken davalarda ortaklardan bir ya da birkaçının feragatinin sonuç doğurmayacağı hususu göz önüne alındığında, davacılardan ..., ve ...’in 03.11.2017, ...un 17.11.2017 tarihli dilekçeleri ile davalılardan ... yönünden davadan feragat etmeleri, yine davacı ...’un 07.11.2016 tarihli dilekçesi ile davadadan feragati açısından ayrıca hüküm kurulmamış olması da sonuca etkili görülmemiştir.
    Ne var ki, pay oranında tapu iptali ve tescil istekli olarak açılmış olan bu tür davalarda taraf teşkilinin sonradan tamamlanması mümkün olmadığından davanın bu nedenle usulden reddine karar verilmesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesinde yer alan; “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” hükmü de gözetilerek AAÜT’ne göre maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendilerini vekille temsil ettiren davalılar ... ve ...’a verilmesine karar verilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değil ise de;
    Bu husus yeniden yargılama yapılmasın gerektirmediğinden;
    Hükmün 4. bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine 4. bent olarak; “Davalılar ... ve ... kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi göz önüne alınarak 2.725.00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine...” cümlesinin yazılmasına, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K."nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi