19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10144 Karar No: 2016/2178 Karar Tarihi: 11.02.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/10144 Esas 2016/2178 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2015/10144 E. , 2016/2178 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya mal sattığını, fatura bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve takibin devamını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip dosyasındaki alacaklı ile takip dayanağı faturalardaki alacaklının farklı tüzel kişilikler olduğunu, husumete ilişkin açıklama yapılması gerektiğini, müvekkilinin borçlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu takipteki alacaklı ile takip dayanağı faturalardaki alacaklının farklı tüzel kişiliklere sahip şirketler oldukları, takip alacaklısı olduğu iddiasıyla dava açan davacının alacak hakkının ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı taraf ile takip alacaklısının farklı tüzel kişiliğe sahip şirketler oldukları gerekçesiyle mahkemece husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. 2015 yılı AAÜT"nin 7/2. maddesinde, “husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı” düzenlenmiştir. Dava açılırken harca esas değer olarak gösterilen 9.021,10 TL üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı hesaplama sonucu davalı lehine 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 5236 sayılı Kanun"un 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 4.bendinde yer alan “1.500,00 TL.” ifadelerinin hükümden çıkarılarak yerine “1.082,53 TL.”ifadelerinin yazılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.