22. Hukuk Dairesi 2017/26376 E. , 2019/23642 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalı ... Gıda Sanayi ve Tic. A.Ş. Vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 17.08.2005 tarihinde ilk olarak davalı ... Gıda Endüstrisi İhracat ve ... A.Ş."de “üretim işçisi” olarak çalışmaya başladığını, davalı firma ... Gıda .... İhrc. İth. A.Ş."nin ekonomik olarak sıkıntı yaşaması nedeniyle fabrikanın davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş."ye devredildiğini, müvekkilinin 30.05.2013 tarihine kadar çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili zamanaşımı itirazında bulunarak, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... Gıda .... İhrc. İth. A.Ş., davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı ve davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıp çalışmadığı uyuşmazlık konusudur.
Hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen söz konusu alacakların ödendiği varsayılır.
Hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ile hafta tatili çalışmasının bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret bordrolarında hafta tatili tahakkuku olduğu kabul edilmiş ise de; bordrolardaki tahakkuk çalışmasa da ödenmesi gereken ücret olup zamlı bir tahakkuk olmadığından davacının hafta tatili ücreti alacağının tahakkuk bulunduğu gerekçesiyle reddedilmesi hatalı bulunmuştur. Ulusal bayram ve genel tatil çalışması bakımından da, bordro ve puantaj kaydı karşılaştırıldığında çalışmanın olmadığı değerlendirilerek söz konusu alacak talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Ancak Mahkemece, varılan sonuç dosya içeriğiyle örtüşmemektedir. Dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarının davacının dini bayramların bir günü hariç diğer tatil günlerinde ve haftanın yedi günü çalıştığına dair beyanda bulundukları, davalı tarafça sunulan puantaj kayıtlarının imzasız olduğu anlaşılmış olup, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının hüküm altına alınması gerekir.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Davacının yaptığı işin mevsimlik olduğu mahkemenin de kabulündedir. İşin niteliği, davacı ve davalı beyanları ile tanık ifadeleri ile anılan işte özellikle sezon döneminde yoğun çalışmalar yapıldığı sabittir. Yine davalı işyerinde çalışan başka işçilere ait olan ve dairemiz temyiz incelemesinden geçen emsal dosya da (Dairemizin 2016/33484 esas sayılı dosyası) davacının sezon diye tabir edilen işlerin yoğunlaştığı dönemlerde günlük 12 saat , diğer dönemlerde günlük 9 saat çalışıldığının kabul edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı ve emsal dosyadaki kabulde birlikte değerlendirildiğinde, çalışma saatlerinin sezon dönemlerinde 08.00-20.00 saatleri arasında olduğu ve 1,5 saat ara dinlenme ile işçinin haftalık 18 saat fazla mesai yaptığı , sezon dışı dönemlerde günlük 9 saat çalışma ile haftalık 9 saat fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının belirtilen süreler esas alınarak hesaplanması, taraflarca kazanılmış hakların gözetilmesi, imzalı ücret bodrolarında zamlı tahakkuk bulunan ayların dışlanması ve hesaplama tanık beyanlarına dayandığından takdiri indirim yapılması gerekmektedir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 18.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.