Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/2287
Karar No: 2022/540
Karar Tarihi: 31.01.2022

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/2287 Esas 2022/540 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2021/2287 E.  ,  2022/540 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemi reşit olmayanla cinsel ilişki kabul edilerek şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesi, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraat İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, sanık müdafisinin temyizinin vekalet ücretiyle sınırlı olduğu gözetilerek dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraat kararı verilen sanıkla ilgili değişen suç vasfına göre reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan görülen kamu davasının düşmesine karar verilmesi ve dosyada sunulan vekalet hizmetinin bölünememesi karşısında, müdafiye vekalet ücreti tayini gerektiği yönündeki tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Tüm dosya kapsamı ve gerekçe içeriğine göre mahkemece kabul ve takdir kılınmış beraat ve düşme hükümleri usul ve kanuna uygun bulunduğundan, sanık müdafisinin yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 31.01.2022 tarihinde üye ...'un karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Cinsel istismar suçundan açılan kamu davası, dönüşen ve şikayete bağlı suçta vazgeçme nedeniyle düşürülmesine ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan kamu davasından beraatına karar verilen sanığa beraat ettiği suçta vekalet ücreti verilip verilemeyeceği hukuki sorunu oluşturmaktadır.
    Ceza davası, açıldığı andan itibaren sonuçlandırılıncaya kadar, kişi hak ve özgürlüklerini ciddi şekilde etkileyen, kişileri lekeleyen, psikolojik yönden tedirgin eden, maddi ve manevi kayıp ve katlanmayı ifade eden, iş ve güçten ederek ekonomik kayıplar verdiren, savunma için hazırlık nedeniyle vakit kaybettiren, dava sürecinde rencide ederek maddi ve manevi sıkıntılara sokan, zorlu bir süreci ifade eder.
    Ceza davasının ciddi delillere dayanmadan veya iddialar yeteri kadar incelenmeden açılması ve sonuçta sanığın beraat etmesi önemli bir hukuki sorundur. Hakkında dava açılan sanık beraat kararıyla sevinirken diğer yandan ise dava sürecinde kaybettiklerine de üzülmektedir. Spinoza’dan mülhem olarak, “hiç kimse beraat ederek sevinmek için hakkında bir ceza davası açılmasını istemez (Benedictus de Spinoza-Ethica-Trc Çiğdem Dürüşken-Kabalcı Yayınları, 1. Baskı, Nisan 2012). Beraat etmek her ne kadar iyi bir şey gibi görünse de sanık açısından aslında böyle bir davanın hiç açılmaması gerektiği ve yargılamanın fuzuli yapılması nedeniyle de kötüdür.
    Bir kişi suç işlemekle itham edilerek hakkında ceza davası açılmış ve yargılama sonucu beraat kararı verilmişse, haksız çıkan taraf suçları takip ve suçluları cezalandırma tekelini elinde tutan devlet olduğu için yargılama masrafına ve bu kalem içinde yer alan vekalet ücretine de katlanmalıdır. 5271 sayılı CMK’nun 327 maddesinde beraat eden sanıklar hakkında açık bir düzenlemeye yer verilmiştir.
    Hukuk düzeninde bir kişiye suç isnat ederek kamu davası açılmışsa mahkumiyet yolu gözüktüğü ve hiç kimse beraat etmesi için kamu davasına nesne yapılamaz. Sanığın savunmasını hazırlamak için avukat yardımı alması ve sonuçta da beraat etmesi halinde hukuk siteminin kusuruna katlanmak zorunda değildir. Beraat etmek için çabalayan ve bu kararı elde eden sanık hukuk düzeninin görmediği ve farkında olmadığı hususları avukat tutup gösterdiği için çabası takdir edilmelidir. Böyle bir sanık, vekalet ücretinden mahrum edilmemelidir.
    Vekil ile kendisini temsil ettiren ve beraat eden sanığa vekalet ücreti ödenmesi, savunmayı ödüllendirme, hukuk siteminin gözünden kaçan konuyu savunan müdafaaya bir mükafat verme, bir nevi hakkında dava açılan sanıktan özür dileme, katlandığı sıkıntıları telafi etme ve uğradığı maddi kayıpları az da olsa tazmin etme amacını doğal olarak taşımaktadır.
    Sanık hakkında bir çok suçtan dava açılmış ve bir kısmından beraat kararı verilmişse somut davada olduğu gibi mahkumiyet veya düşme kararı verilen suçlarla birlikte aynı iddianamede kamu davası açıldığı gerekçesiyle beraat ettiği suçlardan sanığa vekalet ücreti ödenmemektedir. Kamu davalarının tek bir iddianamede açılmış olmasına hukuki sonuç bağlanıp sanık aleyhine fiili durum yaratılarak vekalet ücreti verilmemesi kabul edilebilir bir hukuki yorum değildir.
    5271 sayılı CMK’nun 324-330 maddeleri arasında düzenlenen yargılama masrafları kural olarak devlet hazinesinden yapılmalıdır. Ancak tarafların yaptığı harcamalar da 324/1 fıkrada yargılama masrafına dahil olduğu yazılıdır. Beraat eden sanığın 327/2’nci fıkraya göre de önceden ödenmek zorunda kaldığı giderler devlet hazinesinden ödeneceği için beraat eden ve vekalet ücreti ödemesi de bu giderlere dahil olduğu için lehine hükmedilmelidir.
    CMK’nun 326 maddesi birleştirilerek görülen davalarda yargılama giderinin ve bu arada vekalet ücretinin de sanık tarafından ödenmek zorunda olmadığını düzenlemektedir. Bu hüküm kanunun başarısız ve meramı ifade etmeyen bir düzenlemesidir. Bundan sanık yararına vekalet ücreti ödenmeyeceği çıkarımı yapılamaz. Tersine olarak vekalet ücreti ödemesi gerektiği yorumu ise rahatlıkla yapılabilir.
    Hukuki sorun, birden çok dava açılan hallerde çıkmaktadır. Bir kimse hakkında ister ayrı ayrı iddianame düzenlensin, isterse tek bir iddianamede birden çok suç anlatılsın o kişi hakkında kaç suç işlendiği iddia ediliyorsa hukuken o kadar dava var demektir. Sanığa isnat edilen her bir suçtan ayrı hukuki işlemler yapılmakta her bir suç ayrı yargılama masrafına yol açmaktadır. Nitekim hukuk muhakemesinde daha açık ve kesin olarak yargılama masrafları her dava yönünden hatta karşılıklı davada bile belirli ve adilane tespit edilmiştir. Ceza yargılamasında savcının tavrına, olayı birleşik veya ayrı iddianamelerde anlatmasına hukuki sonuç bağlanamaz. Sırf bir metinde birden çok suçu anlattı ve bazılarından mahkum oldu veya düştü diyerek beraat ettiği suçlardan vekalet ücreti vermemek mantıksız ve tutarsızdır.
    5271 sayılı CMK birlikte görülen davalarda vekalet ücretinin nasıl verileceğini ayrıntılı düzenlememiştir. Kanun, birden çok suçtan hakkında kamu davası açılan sanığın beraat ettiği suçlarda vekalet ücreti alıp almayacağı konusunda açık hüküm getirmemiş suskun kalmıştır. Kanunun açıkça düzenlemediği bir konuda sanığa dolaylı mali külfet yüklenemez. Yine kanunun düzenlemeleri bir bütün olarak ele alındığında da, beraat ettiği suçlarda sanığa vekalet ücreti ödenmesini engelleyen, ima eden veya yorumla bu sonucu çıkarmaya elverişli hiçbir hüküm yoktur.
    Ceza davası açılıp bir kısım suçlardan beraat eden sanık lehine vekalet ücreti ödemesi halinde ise bir çok hukuki fayda doğacaktır. İlk olarak kanunun suskun kaldığı bir husus eşitlik ve adalet ilkeleri ile kişi hak ve özgürlüklerinin korunması esaslarına göre içtihaden sanık lehine yorumla doldurulacaktır. İlerde beraat etmesi mümkün davaların açılması bir nebzede olsa önlenecek, savcılara dava açarken çeki düzen verecektir. Savcılara mahkum olmayacak suçtan dava açılmaması gerektiği aksi takdirde vekalet ücreti ödenerek hazinenin fuzuli masrafa sokulacağı hatırlatılacaktır. Vekaletli avukatla savunma teşvik edilecektir. Gereksiz yere suçlanan sanığa en azından vekalet ücreti ödenecektir.
    Bir başka açıdan ise hazineye ciddi bir yük gelmeyecektir. Kişi hakkında açılan kamu davalarının bazısından beraat ve bazısından mahkum olacağı ve vekalet ücretleri her bir dava için verilip mahsup edildiğinde beraat kararı sayısından mahkumiyet kararı verilmesi daha çok verilmesi beklendiği için daima hazine kazançlı çıkacaktır. Devlet hazinesini koruma endişesi bu nedenle gereksizdir.
    Nihayet, onama kararında geçen “vekalet hizmetinin bölünmezliği” kavramı ve gerekçesi hakiki ve hukuki değildir. Vekalet hizmetinin bölünmezliği ifadesi hukuki terminolojiye aykırı olup böyle bir ilke konulamaz. Vekalet hizmeti, her bir suç için davada ayrı verilmektedir. Sanık dilerse bir avukatla dilerse her bir suç için farklı avukatları vasıtasıyla savunma yapabilir. Vekalet hizmeti verilmesinin vekalet ücretiyle ilgisi mantıken kurulamaz. Her ceza davası bir isnadı barındırdığı ve sanığın işlediği bir kötülüğü ifade ettiği için vekalet hizmetinin bölünememe mantığı izaha muhtaçtır. Bu kavramın hukuki, ilmi veya mantıki izahı yapılamaz.
    Hakkında açılan suçların birinden düşme ve diğerinden beraat kararı verilen sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken CMK’nun 324/1, 326/1-2, 327/1-2 fıkralarının ruhuna aykırı olarak vekalet ücreti vermeyen mahkeme kararını düzeltmeden onayan sayın çoğunluk düşüncesine katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi