
Esas No: 2014/1409
Karar No: 2014/8809
Karar Tarihi: 24.04.2014
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/1409 Esas 2014/8809 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Çorum 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 26/12/2013
Numarası : 2012/768-2013/913
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, 18/09/1986 tarihinden itibaren 09/05/2012 gününe dek davalı işyerinde çalıştığını, 05/05/2012"de SGK"dan emekliliğe hak kazandığı için davalı ile karşılıklı anlaşarak 09/05/2012"de iş aktini feshettiğini, kıdem tazminatı tartışmalı olmadığından kurumun muhasebecisi tarafından kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve sair alacakları için 47.970,92 TL hesaplanıp 20/05/2012"de tutanak düzenlendiğini ve bankadan ödenmesine karar verildiğini, ancak belirtilen miktarın 23,000 TL"sının peşin olarak bankadan, kalan 25,000 TL"lik kısmın taksitle ödeneceğinin bildirilip on yedi adet toplam tutarı 25,000 TL olan senet verildiğini, davacının taksitle ödemeyi kabul etmediği halde ödeme konusunda oyalandığını, bunun üzerine kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla mesai ücretlerinden oluşan alacaklarının ödenmesi için davalıya 28/08/2012 tarihinde ihtarname çektiğini, buna karşın ödeme yapılmadığını bildirerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve yıllık izin ücretlerinden oluşan alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuş, 08/10/2013 tarihli dilekçe ile de davacının sunduğu bonoların davacının işçilik hak ve alacağına karşılık verildiğini belirtmiştir.
Mahkemece, davacı tarafından sunulan tutanakta "davacı emekli olduğu için kıdem ve ihbar tazminatı 47.970,92 TL"dır. Bu tutar 20/05/2012 tarihinde bankadan ödenmiştir." denildiği halde bankaya yapılan bir ödeme bulunmadığı, davacı vekilinin dava dilekçesinde 23,000 TL ödeme yapıldığını belirttiği, kalanlar için ise senetler verildiği ve senet bedellerinin ödenmediği, bilirkişi raporunda da hesaplanan davacı alacağının miktarının daha fazla olduğu gerekçesiyle davanın kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla mesai ücretleri yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde hafta içi saat 08.00-18.00, ayda iki cumartesi 09.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını ve yılda üç ay süren seçim döneminde de gece saat 20.00"den 24.00"e kadar çalıştığı halde fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiştir. Davacı tanıklarıdan seçim dönemlerinde 3 ay kadar fazla mesai yapıldığını belirtmişlerdir.
Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda da seçim döneminin üç ay sürdüğü kabul edilerek fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Oysa dosyaya bilirkişi raporu alındıktan sonra gelen Çorum Esnaf ve Sanatkarlar odasının yanında Çorum Nakliyeciler ve Şöförler Odasının dört yılda bir seçim yaptığını ve seçim döneminde bir aylık fazla çalışma yapıldığı belirtilmiştir.
Hal böyle olunca, davacının sıfatı ve işyerinin niteliği gözetildiğinde Çorum Esnaf ve Sanatlarlar odasının yazılı cevabında belirtilen seçim döneminde bir aylık fazla çalışma yapıldığının kabulü ile fazla çalışma ücretinin hesaplanması gerekir. Bu yön gözetilmeksizin seçim döneminde üç ay fazla çalışma yapıldığının kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı dava dilekçesinde senetlerin alacağına karşılık teminat senetli verildiğini belirttiğine ve davacının işçilik alacakları da hüküm altına alındığına göre artık sözkonusu senetlerin davalı tarafa iadesine de karar verilmelidir. Bu yönün gözetilmesi doğru olmadığından kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
4-Yıllık izin ücreti bakımından uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin feshi halinde kullanılmayan izin sürelerine ait ücretlerin, son ücret üzerinden ödenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Ancak, Yasada izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur. Bununla birlikte, faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir.
Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve 4857 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir. O halde, izin ücreti için uygulanması gereken faiz, yasal faiz olmalıdır.
Somut olayda, yasal faiz yerine yıllık izin ücretine bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 24/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.