4. Hukuk Dairesi 2021/2894 E. , 2021/2774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacılar tarafından davalı aleyhine verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine hakem heyeti tarafından yapılan yargılama sonunda; itiraz hakem heyetinin davalı tarafın itirazının reddine dair verilen kararının davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, 06.01.2013 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki araç ile davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 15.000,00 TL sürekli iş göremezlik zararı, 100,00TL geçici iş göremezlik zararı, 100,00TL bakıcı gideri ve 472,00TL adli rapor ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talep miktarını 86.713,44 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 86.713,44TL’nin 30.08.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş, karara davalı vekilinin yapmış olduğu itirazın reddine dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından davacının Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık İşleri İl Müdürlüğünde memur olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının maluliyetine ilişkin olarak alınan Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 09.08.2019 tarihli Sağlık Kurulu raporunda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının maluliyet oranı %35,2, iyileşme süresi 6 ay olarak belirlenmiş, aktüer raporu ile 6 aylık süre için geçici maluliyet zararı 2.326,45TL olarak hesaplanmıştır. Yargılama sırasında SGK kayıtlarına göre ödeme yapılıp yapılmadığı başvurana e mail olarak sorulmuş, e-devlet sayfa görüntüsünde iş göremezlik ödeneği almadığı, tespit edilmiştir. Ancak davacının iyileşme döneminde tedavi gördüğü hastane tarafından verilen istirahat işgöremezlik raporunda “05.04.2013 tarihinde çalışır” ibareli rapor verildiği anlaşılmaktadır. Yine dosya kapsamından 2013 Ocak ayının ilk 15 günü davacıya maaşının ödendiği, Şubat ve Mart aylarında ödeme yapılmadığı, SGK hizmet cetvelinde, 2013 Nisan ayında 26 günlük ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda dosya kapsamından davacının memur olması nedeni ile geçici iş göremezlik süresi içerisinde maaşını almaya devam edip etmediği anlaşılamamıştır, davacının memur olması halinde bu dönemdeki zararı, varsa bu süre içerisinde çalışamadığı için alamadığı ek ödemeler kadardır.
Bu durumda, davacının memur statüsünde olup olmadığı araştırılarak, memur olması halinde geçici işgöremezlik süresi içerisinde maaşı eksik ödenmiş ise buna ilişkin fark bedeli ve varsa bu süre için mahrum kaldığı ek ödemeler, döner sermaye gelirleri gibi ek gelirleri araştırılarak çalışmadığı dönem hesabında (varsa) bu gelirler esas alınmak suretiyle, geçici işgöremezlik süresi için ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise ne kadar süre için yapıldığı ve ne zaman tekrar çalışmaya başladığı da araştırılarak, hesaplama yapılması için ek aktüerya raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre;
Somut olayda, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davacı, yararına davalı ... şirketi aleyhine toplam 9.687,08 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince davalı vekili tarafından vekalet ücretine ilişkin yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Sigortacılık Yasası 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Karar yılında yürürlükte olan 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17. Maddesinde; "(1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda bu Tarife hükümleri uygulanır. (2) Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.”hükmü düzenlenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretin altında kalması nedeni ile AAÜT"nin 17. maddesi gereğince karar yılındaki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.