Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/4517 Esas 2018/6346 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4517
Karar No: 2018/6346

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/4517 Esas 2018/6346 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, yönetim giderlerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemiyle açılmıştır. Mahkeme, davalının borçtan haberdar olmadığı yönündeki savunmasını kabul etmemiş ve davalının ödenmemiş yönetim giderlerinden hukuken sorumlu olduğuna karar vermiştir. İcra takibine itirazın iptaline, davalı borçlunun takip konusu asıl alacağın takdiren %20'si oranında tazminata mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece yetersiz, denetime ve hükme elverişli olmayan bilirkişi raporu üzerinden hüküm verilmiş ve gecikme tazminatının başlangıcı açıkça saptanmamıştır. Bu nedenlerle, Yargıtay tarafından hükmün bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri: Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20. maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2017/4517 E.  ,  2018/6346 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava dilekçesinde; yönetim giderlerinin tahsili için davalı aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğünün 2014/11319 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itirazı sonucu takibin durduğu, itirazın iptali, takibin devamı, davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatı istenilmiştir.
    Mahkemece; davalı taraf icra takibine ve davaya konu borcu ödediğini savunmamış ancak; borcun dayanağının icra takibinde açıklanmadığı ve borçluya bildirilmediğini savunarak davanın reddini istemiş ise de; icra takibine ve davaya konu bağımsız bölümün 25/06/1998 tarihinden beri kat maliki bulunan davalının borçtan haberdar olmadığını beyan etmesi hayatın olağan akışı, normal hayat tecrübeleri ve basiretli iş adamının davranış şekline uygun düşmediği, diğer bir deyişle davalının icra takibine ve davaya konu borcun varlığını takip tarihinden önce herhangi bir şekilde öğrenmiş olması gerektiği sonucuna varıldığından davalı borçlunun icra takibine ve davaya konu borcun varlığını takip tarihinden önce bildiği kabul edilmek, hal böyle olunca davalı borçlunun ödenmemiş yönetim giderlerinden hukuken sorumluluğuna karar verilmek gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı borçlunun icra takibine itirazının iptaline, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2014/11319 Esas sayılı icra takibinin devamına, itirazında haksız bulunan davalı borçlunun takip konusu asıl alacağın takdiren %20"si oranında tazminata mahkumiyetine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ortak gider alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde;
    1- Mahkemece hükme esas kabul edilen bilirkişi raporunda icra takibine konu borcun dayanağının ne olduğu açıkça tespit edilmemiş olup mahkemece yetersiz, denetime ve hükme elverişli olmayan rapora göre karar verilmesi,
    2-Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesinde öngörülen gecikme tazminatının uygulanabilmesi için borçlu malikin, bu konudaki kat malikleri kurulu kararına bizzat katılması, katılmamışsa bu kararın ya da yöntemince düzenlenmiş işletme projesinin kendisine tebliğ edilmesi ya da başka bir surette borçtan haberdar olması gerekir. Takipten veya davadan önce öğrenmemiş olması halinde de icra ödeme emrinin veya dava dilekçesinin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren gecikme tazminatından sorumlu tutulabileceği kabul edilmektedir. Mahkemece gecikme tazminatının başlangıcı açıkça saptanmamış olup yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 2017/4517-2018/6346
    Kabule göre de;
    Mahkemece hüküm fıkrasında icra takibinin devamına, asıl alacağın takdiren %20"si oranında tazminata mahkumiyetine karar verilmiş ancak davaya konu miktarlar ve icra inkar tazminatı açısından asıl alacak miktarı açıkça yazılmamış olup bu husus doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.