23. Hukuk Dairesi 2014/6730 E. , 2015/260 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen karşılıklı tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 03.03.2014 gün ve 2013/8578 Esas, 2014/1540 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi karşı davada davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Asıl davada davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre yüklenicinin inşaatı 31.12.2010 tarihinde teslim etmesi gerektiğini, yine sözleşmenin 18. maddesine göre yüklenicinin daireleri zamanında teslim etmemesi durumunda her daire için 100 Euro aylık kira bedeli ödemesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 10. maddesine göre toplam 10 dairenin arsa sahiplerine ait olduğunu, 09.02.2009 tarihinde yapılan ortaklık ve daire taksim sözleşmesine göre 6, 7, 8, 12, 13, 30, 31, 32 ve 20 nolu dairenin 2/3"nün ..."a, 14, 27, 28, 29 nolu dairelerin tamamı ve 20 nolu dairenin 1/3"nün ..."a ait olduğunu, aradan 14 ay geçtiği halde ödenmesi gereken kira tazminatının ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ait hakları saklı olmak üzere 42.770,00 TL"nin 31.10.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında davacı ... yönünden açılan davadan feragat etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davacıların sözleşmede yazılı olmamasına rağmen yapılacak dairelerin bulunduğu binaların dış cephe yalıtımının müvekkili tarafından yapılması karşılığında sözleşmede cezai şart olarak yazılı bulunan gecikme bedelinden vazgeçtiklerini, müvekkilinin binanın dış cephe yalıtımını yaptığını, dış cephe yalıtımı için daire başına en az 2.500,00 TL-3.500,00 TL harcama yapıldığını, davacıların talep ettiği kira tazminatından fazla müvekkilinin alacağı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiş; karşı davada ise, müvekkili tarafından dış cephe yalıtımı için daire başı 2.500,00-3.000,00 TL harcama yapıldığını, belirtilen bedelin yaklaşık olup, gerçek bedelin keşifte ortaya çıkacağını ileri sürerek, şimdilik 4.000,00 TL"nin davalı ..."den, 8.000,00 TL"nin davalı ..."dan faizi ile tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davalı ... hakkındaki davadan feragat etmiş, ... hakkındaki davasını ıslah ile 35.426,25 TL"ye artırmıştır.
Karşı davada davalılar vekili, karşı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl davada, davacı ... için açılan davada feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacı ... için açılan davanın kabulü ile 28.512,55 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karşı davada, davalı ... aleyhine açılan davada feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile 35.426,25 TL alacaktan 8.000,00 TL"nin karşı dava tarihi olan 30.03.2012 tarihinden, 27.426,25 TL"nin ise ıslah tarihi olan 29.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlı yasal faizi ile birlikte karşı davalı ..."dan tahsiline dair verilen karar, karşı davada davalı ... vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 03.03.2014 tarih ve 2013/8578 Esas, 2014/1540 Karar sayılı ilamıyla, yüklenicinin, kural olarak sözleşmede kararlaştırılandan fazla ve daha kaliteli malzeme kullanarak yaptığı işler bedelini, yapılan bu fazla işlerin ve kullanılan kaliteli malzemelerin arsa sahiplerinin menfaatine ve yasal olması, ekonomik değerinin bulunması ve fazla işler ile kaliteli malzemeyi içeren imalatı kendisine isabet eden bağımsız bölümler için de yapmamış olması koşulu ile 818 sayılı BK"nın vekaletsiz iş görmeye ilişkin 410 vd. (TBK"nın 526 vd.) maddeleri uyarınca işin yapıldığı tarihteki mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tahsilini talep edebileceği, ancak inşaatın ortak yerlerinde ya da davacı yükleniciye düşecek bağımsız bölümlerde yapılan bu neviden fazla imalatların arsa sahiplerinin yararına olduğu gibi, yüklenicinin de yararına olduğu, dolayısıyla her iki tarafın da yararına olan böyle bir kazanımın, fazla iş olarak nitelendirilemeyeceği ve yükleniciye bunların karşılığını isteme hakkı vermeyeceği, somut olayda, mantolama işi, binaya, dolayısıyla ortak yerlere ilişkin bulunduğundan yüklenicinin de dairelerinde değer artışı sağlayacağı, yüklenicinin bunların karşılığını isteyemeyeceğinden, karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, bozulmuştur.
Bu kez, karşı davada davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karşı davada davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 5,20 TL harç ve takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.