13. Hukuk Dairesi 2016/7807 E. , 2017/11249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, şizofreni hastası Gökhan"în tedavisi için davalı Dr...."ye başvurduklarını, davalı şahsın hasta ..."ı bilimsel yöntemlerle iyileştireceğinden bahisle tedaviye başlandığını, tedavi süresince 11.563,21 TL ödeme yapıldığını, ancak yapılan tedavinin hiçbir fayda sağlamadığını hatta sağlık durumunun daha kötüye gittiğini, davalı şahıs hakkında Sağlık Bakanlığına şikayette bulunduklarını bakanlığın davalı hakkında inceleme başlattığını ve rapor düzenlediğini, raporda birçok üniversite ve profesörlerden alınan görüşlerde davalının uyguladığı tedavi yönteminin bilimsel olmadığını belirtildiğini, buna rağmöen bu tedavinin uygulanarak zarara uğradıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 11.563,21 TL maddi tazminatın 02/07/2008 tarihinden itibaren 10.000 ,00 TL manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile tarflarına ödenmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın zamanında açılmadığını, bu yöntemin uygulanmasına ilişkin veliden onam aldıklarını,kendilerine yüklenecek kusur bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 11.568,21 maddi tazminat ile 5000 manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, bilimsel olmayan biofeedback yöntemi uygulanarak hastanın zarara uğradığını, durumunun daha da kötüleştiğini iddia ederek maddi ve menevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı taraf uygulanan yöntem hakkında davacıların bilgilendirildiğini, hatta tadaviye rızayı içeren onam aldıklarını, tedavinin başarı sağlamamasının nedeninin ise davacıların tedaviye düzenli devam etmemeleri olduğunu savunmuşlardır. Hükme esas alınan adli tıp raporunda ise uygulanan biofeedback yönteminin şizofreni tedavisinde bilimselliği kanıtlanmış bir tedavi yöntemi olmadığı, ağrılı ve anksigtli ventviküler kasılma sıklığının azaltılması, idrar ve gayta inkontinansının tedavisi, grand mal epilepsi nöbetinin azaltılması hiperaktivite ve dikkat eksikliği olan çocukların motor husursuzluğunun azaltılması gibi bir takım hastalıklarda yardımcı tedavi olarak kullanılan bir yöntem olduğu, şizofreni tedavisinde endiksiyonunun olmadığı ve yardımcı tedavi için deneysel aşamada olduğu davalının bilimselliği kanıtlanmamış yöntemi kullanmasının tıp kurallarına uygun olmadığı bildirilmiştir. Her ne kadar bu rapora itibarla mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; Sağlık bakanlığı tarafından 25.9.2010 tarih ve 27710 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan Ayakta Teşhis ve tedavi yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Yönetmeliğinde Değişiklik yapılmasına dair Yönetmelikte biofeedback yöntemine yer vermiştir. Ankara 4. idare Mahkemesinin Danıştay denetiminden geçerek kesinleşen kararında da Türk Tabibler Birliğiğin davalı hekim ... hakkında verdiği 1 ay süreyle meslekten alıkoyma cezası bu gerekçe ile iptal edilmiştir. O halde mahkemece, bu konuda rapor düzenlemeye ehil ve donanımlı bir Üniversiteden, aralarında pskiyatri uzmanlarının da bulunduğu, akademik kariyere sahip 3 kişilik bilirkişi kurulundan, 2010 yılında çıkan yönetmeliğin uygulanıp uygulanmadığı, uygulandı ise şizofreni hastalarda uygulamanın bilimsel olup olmadığı ve davalı doktora atfı kabil bir kusur olup olmadığı hususunda, nedenlerini açıklayıcı, taraf itirazlarını karşılayacak mahiyette, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, davalıların kusurlu olup olmadığının belirlenmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek, eksik incelemeye dayanılarak, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, temyiz olunan hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.