14. Hukuk Dairesi 2016/13177 E. , 2018/5498 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.07.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 21.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 1383 ada 8, 2801 ada 2, 2787 ada 147, 2787 ada 143, 1902 ada2, 1392 ada 1, 1397 ada 6, 1700 ada 5, 1383 ada 43, 2747 ada 47, 1703 ada 8, 1703 ada 7 ve 1701 ada 21 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksimine, mümkün olmaması halinde satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalı vekili, muhdesat iddiasında bulunarak ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu 1902 ada 2, 1392 ada 1, 1397 ada 6, 1383 ada 8 ve 43, 1703 ada 7-8, 2747 ada 47 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine; 2801 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın tefrikine; 1700 ada 5, 1701 ada 21 parsel, 2787 ada 143 ve 147 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Mahkemesi Kanununun;
1-“Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.
Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
2-“Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesinin ikinci fıkrası gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
3- “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesinin ikinci fıkrası gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
Somut olayda; temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür. 10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
Bu itibarla gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 11.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.