20. Hukuk Dairesi 2017/2264 E. , 2018/6341 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu ana taşınmazdaki 12 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, A ve B bloklardan oluşan apartmandaki A blokta davalı ..."in çatı katında bulunan ortak alanı kapatarak burayı kendisine ait yaşam alanına dönüştürdüğünü, yapılan bu işleme rıza ve muvafakatlarının olmadığını beyan ederek; Kat Mülkiyeti Kanununa ve mevcut plana aykırı olarak yapılan, halen davalı tarafından oda olarak kullanılan alana davalının yaptığı müdahalenin önlenmesine, yapılan inşaatın yıkılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; dava ve talebin kabulüne, dava konusu, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 307 ada, 21 sayılı parselde kayıtlı taşınmaz içerisinde yer alan ... blok ... nolu dubleks meskenin...Belediye Başkanlığından temin edilen mimari projesinde, kat irtifakı projesinde çatı boşluğu olarak gözüktüğü, mevcut durumun mimari projeye uygun olmadığı, bilirkişi raporu ile belirlenen çatı boşluğu olarak gözüken kısmına yapılan binaların yıkılarak projeye uygun hale getirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca projeye aykırı yapıldığı bildirilen imalatların eski hale getirilmesi, müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
1) 6100 sayılı Hukuk Mahakemeleri Kanununun 297/2. maddesi; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü amir olup, hüküm fıkrasının tarafların taleplerini karşılayacak şekilde açık ve maddeler halinde infazda tereddüt yaratmayacak şekilde oluşturulması gerekirken, anılan kanun hükmüne aykırı olacak şekilde, dava konusu ana taşınmazın hangi bölümünde ne şekilde imalatlar yapıldığı, bu imalatların projeye aykırılık olup olmadıkları, projeye aykırı olmaları halinde bu aykırılıkların nasıl, ne şekilde giderilebileceği bilirkişi raporu ile uyumlu şekilde somut olarak belirtilmeksizin, hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde "çatı boşluğu olarak gözüken kısmına yapılan binaların yıkılarak projeye uygun hale getirilmesine" şeklindeki genel ve soyut, infazda tereddüt yaratabilecek tarzdaki ifadelerle, bilirkişi raporuna atıf yapılması ile yetinilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2) Dava dosyasının incelenmesi neticesinde; davanın 05/08/2014 tarihinde açıldığı, ancak davanın açılmasından önce, davalının 30.05.2013 tarihinde 7 nolu "dubleks mesken" nitelikli bağımsız bölümü ... isimli şahsa devrettiği, adı geçen yeni malikin davaya dahil edilmediği, gerekçeli karar başlığında taraf olarak gösterilmediği anlaşılmaktadır. Davanın niteliği gereği yargılamanın sonunda verilecek karar, dava konusu bağımsız bölümün tapuda 2017/2264 - 2018/6341kayıtlı halihazırdaki malikinin hukukunu da yakından ilgilendirdiğinden, usul ekonomisi ilkesi gözetilerek hükmün infazının sağlanabilmesi açısından, dava konusu bağımsız bölüme ilişkin son tapu kayıtları ve ana taşınmazın yönetim planının ilgili tapu müdürlüğünden celbedilip, bağımsız bölümün malikinin/maliklerinin davaya dahil edilmesi ve sonrasında tarafların tamamının iddia ve delilleri doğrultusunda, bağımsız bölüm üzerinde malik olan kişi/kişilere yönelik de hüküm kurulması gerekirken, izah edildiği şekilde eksik ve yetersiz inceleme ile yukarıda anılan kanuni gereklilikler dikkate alınmaksızın hüküm kurulması yerinde değldir.
3) Ayrıca kabule göre de; Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereği, mahkemece eski hale getirme yönünde hüküm kurulmasına rağmen, davalıya, aykırı eylemlerine son vermesi yönündeki uyarıyla birlikte makul süre takdir edilmemiş olması, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.