3. Ceza Dairesi 2019/15359 E. , 2019/22819 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; ihbara konu Ankara Batı 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.01.2013 tarih ve 2012/601 Esas - 2013/20 Karar sayılı ilamının 5237 sayılı TCK"nin 165/1. maddesinde düzenlenen "suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi" suçuna ilişkin olduğu, denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan söz konusu suçun, 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; TCK"nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, söz konusu ilama ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorularak, uzlaşmanın sağlanması halinde sanığın güncel adli sicil kaydında yer alan ve denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan diğer ilamlar da dikkate alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2) Katılanın aşamalardaki istikrarlı beyanlarında, olay günü sanık ... ile hakkındaki hüküm temyize gelmeyen diğer sanık ..."in kendisine saldırdığı sırada, yanlarında tanımadığı 3. bir kişinin daha bulunduğunu ve onun da kendisine saldırıp ele geçmeyen kalas ile eline vurması üzerine parmağının kırıldığını iddia etmesi ve tanık ..."nın aşamalarda alınan istikrarlı ve yeminli beyanları ile olay günü sanıkların yanında 3. bir kişi daha bulunduğunu doğrulayarak, soruşturma ifadesinde adını ve eşgalini de verdiği dikkate alındığında, sanıkların, açık kimlik bilgileri tespit edilmeyen 3. bir kişi ile birlikte katılanı yaraladıkları, aynı fikir ve eylem birliği içerisinde müşterek fail olarak atılı suçu işlemeleri nedeniyle meydana gelen neticeden tüm sanıkların sorumlu tutulması gerektiği, bu itibarla sanık hakkında tamamlanmış kasten yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken, yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile sanık hakkında TCK"nin 35. maddesi gereğince teşebbüs hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
3) Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere, katılanın tüm aşamalarda istikrarlı şekilde eline kalas ile vurulması nedeniyle parmaklarının kırıldığını iddia etmesi ve beyanı ile uyumlu adli rapor içeriği karşısında, iştirak halinde suç işleyen sanık ..."nın suçta kullanılan silahtan sorumlu tutularak, hakkında TCK"nin 86/3-e maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurularak eksik ceza tayini,
4) Katılanın hayat fonksiyonlarını hafif (1.) derecede etkileyen kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması karşısında, 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinin 19.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun"un 4. maddesi ile yapılan değişikliğe kadar müstakil fıkra olduğu da dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK"nin 7/2. maddesi gereğince, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve eylemine uyan 5560 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/3. maddeleri kararın gerekçe bölümünde eyleme uygulanıp, elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan kanunun belirlenmesi gerekirken, denetime olanak vermeyecek şekilde değişiklikten sonraki kanun maddeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
5) Sanık hakkında 08.03.2007 tarih ve 2006/809 Esas - 2007/266 sayılı karar ile 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 87/3, 35. maddeleri gereğince verilen 12 ay hapis cezasının, TCK"nin 50/1-a maddesi gereğince 7.200 TL adli para cezasına çevrildiği, hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine CMK"nin 231. maddesi yönünden değerlendirilmesi gerekçesi ile bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemece açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasına karar verilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.02.2016 tarih ve 2014/71 Esas - 2016/42 sayılı kararı gereğince sanığın 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkı nedeniyle hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nin 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
6) Sanık hakkında hüküm kurulurken, TCK"nin 35. maddesinin, TCK"nin 87/3. maddesinden sonra uygulanması gerektiği gözetilmeden, TCK"nin 61. maddesine aykırı davranılması,
7) Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılmasının öngörülmüş olması karşısında, katılan hakkında düzenlenen adli raporda, vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1.) derece olduğu belirtilmesine rağmen, TCK"nin 3. maddesine göre cezada orantılılık ilkesine aykırı olarak sanığın cezasında (1/3) oranında artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
8) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkum edilen sanığın, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek, 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 11.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.